[10] Umutsuz

4.9K 265 129
                                    

"Merhaba Barlascığım. Bende sevgilimle yemek yiyordum. Bize katılmak ister misin?" O alayla sırıtırken Barlas'ın çenesi kasılmıştı sinirden. Barlas'a baktığımda gözlerinde artık tek bir şey görebilmiştim. Hayal kırıklığı. Öyle bir bakmıştı ki gözlerime, ruhumun bedenimden çıkıp gideceğini sanmıştım. O gözlerinde gördüğüm bakışları asla unutmayacaktım. Babam hep derdi zaten; 'Sen insanları üzmekten başka bir şey yapmıyorsun, herkesi yakıyorsun' diye. Haklıydı işte. Benim yüzümden sevdiklerimin canı yanıyordu. Hiç bir şey demeden yanımızdan ayrıldı. Daha fazla burada durmak istemiyordum.

"Gitmek istiyorum ben."

"Tabi güzelim sen nasıl istersen." Masaya fazlasıyla para bırakıp kalktık. Onların masalarının yanından geçerken yüzünü bile çevirip bakmamıştı. Göz yaşımı tutamayıp bir damla akmasına izin verdim. Kolunu sıkıca belime atarak beni kendine çekti. Dışarı çıktığımızda kendimi daha fazla tutamadım ve omzunda hıçkırarak ağlamaya başladım. Usulca saçlarımı okşuyordu ama kendimi iğrenç hissediyordum.

"Tamam geçti bebeğim, geçti." Başımı omuzundan kaldırarak bütün yorgunluğumla ona baktım.

"Neden yapıyorsun bunu Ege? Neden acı çektiriyorsun?"

"Çünkü o hepsini hak ediyor Deniz. Onun canını sıkmak için her şeyi yaparım. Yıllar önce kardeşimi üzdü benim. Hayatta en değer verdiğim insanı kırdı, parçaladı. Şimdi ödeşme zamanı." Sinirli bir soluk verip bana baktı.

"O yüzden benimle ilgileniyorsun." Diye mırıldandım.

"Evet o yüzden. Onun canını en çok seninle yakabilirim. Sen benimken öfkesinden önünü göremez. Görmedin mi içeride nasıl kıskandı seni? Deliye döndü." Hiç bir şey söyleyemedim.

"Eve götür beni. Gitmek istiyorum." Kafasını sallayıp arabaya bindik. Sessiz sessiz ağlarken camdan yolu izlemeye başladım. 'Affet beni' diyerek iç geçirdim sadece. Evin önüne geldiğimizde kapıdan çıkmak için kalktığımda kolumdan tuttu.

"Iyi geceler öpücüğü yok mu sevgiline?" Arsızca gülüyordu.

"Iyi geceler Ege." Arkama bile bakmadan indim arabadan. Kimseye görünmeden odama girdim ve kapıyı üstümden kilitledim. Göz yaşlarımı artık tutamadım daha fazla ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Her şeyin bir rüya olmasını istedim. Uyanayım ve her şey eskisi gibi olsun istedim. Ne kadar ağladım bilmiyorum ama gözlerim kendiliğinden kapandığında derin bir uykuya daldım.

Kafamı çatlatmak üzere olan baş ağrımla uyandım. Hiç bir şey yapmak istemiyordum. Hemen Mete'ye mesaj attım.

Mete acil bize gelmen lazım. Lütfen acele et.

Geliyorum.

Lavaboya gidip ihtiyaçlarımı giderdim. Aynadan kendime baktığımda göz altlarımın çökmüş olduğunu gördüm. Iğrenç görünüyordum. 10 dk sonra kapı zili çaldığında hemen açtım. Mete korku dolu gözlerle bana bakıyordu.

"Deniz iyi misin?"

"Gel odama geçelim Mete." Kolundan tutup çekiştirdim. Kapıyı kapattığım an boynuna sarıldım ve göz yaşlarımı bıraktım. Sarsılarak ağlıyordum.

"Güzelim neler oluyor? Neden ağlıyorsun?"

"M-mete ben hiç iyi değilim."

"Biri bir şey mi yaptı?"

"Ben yaptım. Ben, ben her şeyi mahvettim."

"Deniz anlayamıyorum. Nefes al ve tek tek anlat. Gel otur şöyle." Belimden tutup yatağıma oturttu beni. O da karışma oturdu. Derin bir nefes aldım.

"Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Bu konuştuklarımız aramızda kalacak Mete. 1 ay öncesine kadar okul çıkışında eve geç kalmıştım. Ara sokaklardan geçiyordum. Rastgele bir sokağa girdiğimde 4 5 tane siyah araba vardı. Hızlı hızlı geçerken boş bir evden bir çığlık sesi duydum. Hemen gidip baktım. Barlas ve adamları vardı. Bir adamı tehdit ediyorlardı. Bende tam kaçacakken beni gördüler. Barlas bana hiç kimseye vermeyen bir şans verdi kimseye bir şey söylememem için. Zaten kimseye bir şey söylemedim bende adamı korkuttular sadece." Öldürdüklerini söyleyemezdim. "Sonra tekrar karşılaştık biz adımı filan öğrenmiş. Seninleyken de beraber restoranda karşılaştık. Sonra bana gizli numaradan mesajlar gelmeye başladı. Ben önce Barlas sanmıştım ama o değilmiş. Onun evine gittim konuştuk ve o olmadığına emin oldum. Kahvaltıya gittiğimizde-"

"Bir dakika bir dakika. Sen o adamla kahvaltıya mı gittin?"

"Evet. O gün kahvaltıya gittiğimizde Barlas masadan ayrıldığında bende kalktım ve biriyle çarpıştım. O kişi de Barlas'ın düşmanlarından birisi çıktı. Benim hakkımda her şeyi biliyor. Ve beni Barlasla tehdit ediyor."

"Ne demek Barlasla tehdit ediyor?"

"Barlastan hoşlanıyorum."

"Deniz sen ne dedi-"

"Evet Mete. Ne dediğimin farkındayım. Ege'de beni Barlasla tehdit ediyor. Eğer benim sevgilim olmazsan Barlası bitiririm dedi. Bende mecbur kabul ettim."

"Ah be Deniz. Ne diyeceğimi bilmiyorum ki." Sıkıca sarıldı bana. Mete çok iyi bir arkadaştı.

"Ne yapacağımı bilmiyorum Mete."

"Bende Deniz, bende."

"Yarın konuşmak için gideceğim yanına." Kafasını salladı ve sırtımı okşamaya başladı. Gözlerim kendiliğinden kapandı.

Hemen üzerimi değiştirdim ve evden çıktım. Hızlı hızlı koşup bir taksiye bindim. Evin adresini söyleyip arkama yaslandım. Içimde garip bir his vardı. Yarım saatin sonunda büyük eve geldiğimizde taksiye parasını ödeyip hızla çıktım. Ön bahçede korumalar yoktu bugün. Bahçeye girdiğim zaman gördüğüm iki bedenle gözlerim doldu. Barlas'ın yanında benim yaşlarımda bir çocuk vardı ve gülerek bir şeyler anlatıyordu ona. Konuşmayı bitirdiklerinde Barlas'ın yanağına bir öpücük kondurdu. Gözümden bir damla yaş akarken buraya gelirken içimde tuttuğum son umut parçamda yok olmuştu. Barlas için ben bir hiçtim...

Selamm. Bölümü yazarken bu şarkıyı dinledim. Ah Deniz, hüzünlü kekim😭

Love u all


20.02.2021

Yan Benimle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin