[9] Çaresiz

5.4K 291 150
                                    

Loş ışıklar gözlerimi alırken karşıdan gelen bedene baktım. Yüzünde siyah bir maske vardı. Biraz mesafe olacak şekilde durdu. Ellerini kafasına koyarak maskeyi çıkardı. Ağzım şaşkınlıktan açılırken ne hissedeceğimi şaşırmıştım.

"S-sen?" Dedim gözlerimi büyüterek. Bu nasıl olurdu?

"Süprizz." Bağırarak bana doğru adımlamaya başladı. Yüzünde korkutucu bir gülümseme vardı.

"Sen nereden tanıyorsun beni?"

"Seni herkesten daha çok tanıyorum güzelim." Iğrenç gülümsemesiyle dibime kadar geldi. Yüzümü okşayacağı sırada eline sertçe vurdum.

"Sen iğrenç bir adamsın."

"Barlas okşayabiliyor ama biz okşayamıyoruz öyle mi?" Kahkaha atarak bir adım geriledi.

"Evet Denizcim. Şimdi sen merak ediyorsundur seni buraya neden çağırdım diye. Planda küçük bir değişiklik yaptım. Şimdi sana test yapmaktan vazgeçtim ama benim istediğim bir şeyi yapacaksın." Sorgular şekilde ona bakıyordum. Bir an önce gitmek istiyordum buradan.

"Sevgilim olacaksın."

"N-ne? Ne saçmalıyorsun sen?" Sesim benim bile beklemediğim bir şekilde yüksek çıkmıştı.

"Duydun işte. Sevgilim olacaksın benim."

"Ne geçecek eline böyle yapınca?"

"Orası seni ilgilendirmez. Ee ne diyorsun? Ah pardon bir şey demeye hakkın yok ki. Mecbur kabul etmek zorundasın."

"Lütfen başka bir şey iste onu yapayım nolur." Yalvarmam hoşuna gitmiş olacak ki büyük bir kahkaha attı.

"Yapacağın tek şey bu." Yapmak zorundaydım ve o da çok iyi biliyordu bunu. Barlas içindi hepsi. Çaresiz kabul edecektim. Dolan gözlerimle kafamı salladım.

"Işte benim sevgilim." Yanağıma bir öpücük kondurduğunda ağzımdan bir hıçkırık çıkmasını engelleyememiştim. Kaşlarını çatarak hafifçe çenemi sıtkı.

"Her seferinde böyle yaparsan işimiz var güzelim. Şimdi sil o göz yaşlarını." Emir verir gibi çıkmıştı sesi. Diyeceği her şeyi mecbur yapacaktım. Bana bir video izletmişti. Barlas ve adamları bir yere baskın yapıyordu ve çatışma çıkıyordu. Tabi Barlas ve adamları herkesi öldürüyordu. Eğer kabul etmezsem bunu polise vereceğini söylüyordu. Onu bile bile ateşe atamazdım.

"Hadi gel seni bir yere götürmek istiyorum."

"Nereye gideceğiz?"

"Sorgulama güzelim, gel." Belimden sıkıca kavrayıp ilerletmeye başladı. Arabaya binip yola koyulduk. Ne o konuşuyordu ne de ben. Aklıma Barlas ile olan araba yolculuğumuz gelmişti. Ikimiz de susmamıştık. Ne diyecektim Barlas'a? Gerçi sorar mıydı ki? Ondan hoşlanmıyordum ama ondan emin değildim. Belki de bana sadece iyilik etmişti. Sadece iyi olduğumu bilmek istemişti. Bu yüreğimi biraz daha acıtırken tek bir şey istedim. Onun da benden hoşlanmış olmasını istedim. Araba durduğunda kapıyı açmak için bir hamlede bulundum ama kolumdan sıkıca tutmuştu.

"Ne oldu?"

"Sana sormak lazım. Ne bu halin?" Dedi kolumu biraz sıkarken.

"Bir şey olmadı. Neden buraya geldik?"

"Randevumuz için güzelim." Yanağımı öpüp arabadan çıktı. Hemen elimin tersi ile öptüğü yeri sildim. Arabanın camları filtreli olduğu için görmemişti. Benim de kapımı açıp çıkmam için bekledi. Çıkmak istemiyordum ama uzatan elini tuttum. Belimden kavrayarak içeriye doğru yürüdük. Çok lüks bir yerdi. Bütün pencereler boydan boya camdı. Siyah tonları daha çok hakimdi. Iki kişilik boş bir masaya oturduk. Deniz hemen altımızdaydı. Garson masaya gelip siparişlerimizi aldı. Hiç beğenmemiştim burayı. Boğuk bir havası vardı bir kere. 2 masa karşımızda bir yoğunluk vardı. 2 tane kocaman masaları birleştirmişlerdi. Sanırım bir iş yemeği olacaktı. Hava yavaştan kararmaya başlamıştı. Güneş denizin arkasındaki tepeye doğru giderken eşsiz bir manzara çıkmıştı gökyüzünde. Turuncu ve pembemsi renkleri ilk kez görmüş gibi izliyordum.

"Çok güzelsin." Dedi karşımdaki adam ve elimi tuttu masanın üstünden. Hiç bir tepki vermeden dışarıyı izlemeye devam ettim. Garson nihayet siparişlerimizi getirdiğinde tabağıma döndüm. Hiç iştahım yoktu ki. Şarabımdan bir yudum aldım.

"Yemeğini ye." Dedi sertçe. Istemeye istemeye bir lokma aldım yemeğimden. Büyük masada hareketlenmeler artarken sadece baş köşede duran sandalye boştu. Sanırım bir tek oranın sahibi gelmemişti. Yarım saatin sonunda yemeğimizi yemiştik. Kalkmak istiyordum ama tatlı yemek için üstelemişti. En sevdiğim tatlıyı sipariş vermiştim. Sufle. Gözlerimi kapıya çevirdiğimde gördüğüm bedenle olduğum yere çivilendim. Kızgın gözlerinden alev çıkıyordu sanki. Sinirli sinirli bizim masaya doğru geldiğinde yüzümü karşımda oturan adama çevirdim. Sinsi bir şekilde gülümsüyordu. Her şeyi planlamıştı.

"Deniz ne oluyor burada?"

"B-barlas."

"Merhaba Barlascığım. Bende sevgilimle yemek yiyordum. Bize katılmak ister misin?" O alayla sırıtırken Barlas'ın çenesi kasılmıştı sinirden. Barlas'a baktığımda gözlerinde artık tek bir şey görebilmiştim. Hayal kırıklığı...




Hellooo. Ne acayip bir bölüm oldu kdnsksns. Denize kızmayın o da mecburiyetten yapıyor. Ah Barlas ah😞 Bölümü attım uyumaya kaçıyorum iyi geceler herkese😍

Love u all bebişlerim


18.02.2021

Yan Benimle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin