[18] Geleceğim

2.6K 138 121
                                    

Selamm muzlu pudinglerim ben geldim. Lütfen bölümleri atlamadan okuyun. Bölüm biraz rahatsız edici olabilir ceza sahnesi olan yer. Etkilenecek olanlar okumasın. Keyifli okumalar.

Medya; Barlas

Barlas...

Gerçekten çok zor oluyormuş sevdiği kişiden ayrı geçen zamanlar seven biri için. Yüreğimde ki acı içimi kasıp kavuruyordu. Ona tekrar istemeden de olsa aynı şeyi yaşatmış olmak mahvediyordu beni. Hep ona kızmıştım, hep onu suçlamıştım. Nasıl olur da beni bırakıp gider diye? Meğerse sağlam bir sebebi varmış. Denizim, güzel gözlüm benim. En büyük cezayı vermişti bana. Beni kendisiyle cezalandırıyordu. 2 haftadır arıyorduk ama hiç bir yerde yoktu. Sanki hiç olmamış gibiydi. Hiç bir iz yoktu. Deniz olmadan kendini kaybeden bünyem bir de işlerin yoğunluğundan iyice delirmişti. Eksiden iş yaptığım ortaklardan birinin bizim girdiğimiz ihaleye gireceğini duymuştum ve bizim çekilmemiş için her şeyi yapıyordu. Çok dişli bir rakipti ama asla adil oynamazdı. Tabi bu da benim işime gelirdi. Sakinleşmem için bir şeylere ihtiyacım vardı zaten. Aslında ihtiyacım olan oydu ama yoktu işte.

"Abi müsait misin?"

"Noldu Mahmut? Önemli değilse sonra."

"Abi bizim otelde yangın çıkmış. Sanırım Cengiz yapmış."

"Sikeyim bir o eksikti zaten." Alnımı ovup düşünmeye başladım.

"Ne yapalım abi?"

"Şimdilik bir şey yapmayın. Ege'yi buldunuz mu?"

"Bulamadık abi sanır-"

"Bulunca gel o zaman yanıma Mahmut. Çık."

"Tamam abi." Kalkıp en sevdiğim şeyi yaptım yine. Kendime bir bardak viski doldurup tek hamlede tekledim. Son günlerde yaptığım gibi içmeden duramıyordum. Nasıl kaybettirmişti kendini? Aklım almıyordu. İlk kez aradığım bir şeyi bulamıyordum. Telefonumdan resmini izlerken sanki yanımdaymış gibi başparmağımla yanağını okşadım.

"Ah be güzelim. Bir bulsam seni, bir kez görsem yine kız bana." Aklıma geçirdiğimiz güzel günler gelince istemsizce gülümsedim. Ne pahasına olursa olsun canımı bulmak zorundaydım. Kafamın içinde milyonlarca soru varken bir de işler oldukça kötüye gidiyordu. Çalan telefonum düşüncelerimden ayrılmama sebep oldu.

"Umarım önemli bir şeydir Mahmut."

"Evet abi. İkisini de bulduk." İlk kez bir cümle kalp atışlarımın hızlanmasına sebep olmuştu.

"Nerdeler?"

"Abi Deniz İzmir'de bir köydeymiş. Ege'yi de Antalya taraflarında bulmuş bizimkiler. Hemen paketlemişler zaten bir saate burada olurlar. Hemen depoya aldırıyorum olur mu abi?" yüzümde büyüyen sinsi gülüşle gözlerimi kapattım. Aklımdan çeşit çeşit işkence yöntemleri geçerken hangisini seçeceğime karar veremiyordum.

"Aynen öyle yap Mahmut. Sen ne yapacağını biliyorsun."

"Sen hiç merak etme abi. O iş bende." Telefonu kapatıp hazırlık yapmaya başladım. Misafirimizi en güzel şekilde ağırlamam gerekiyordu.

"Bırakın lan beni."

"Kes sesini almayım canını."

"Ne istiyorsunuz yine benden?"

"Patron gelince ona verirsin hesabı." Büyük kapıdan içeriye girdiğimde sessizlik çökmüştü. Görmek istediğim beden korkuyla tam bana bakıyordu. Mahmut'a baş hareketi yaptığımda ne dediğimi anlamış hemen deponun arka kısmına gitmişti. Aklımda öyle güzel şeyler vardı ki, birazdan çok eğleneceğimize emindim.

Yan Benimle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin