Kafam da yankılanıp duruyordu kafmadakiler çıldırmış gibiydi. Ben kendimi anlatmaya çalışsamda beni anlamayacak , pes edercesine Çaresiz başımı masaya koydum. hıçkırıklarla açımı anlatıyor, başımı koyduğum masa göz yaşımla yıkanmıştı. Yanımda duran adam "hadi kalk" Başımı kaldırdım Çaresizce ellerimi kelepçelesin diye uzatım. Ayağa kalktım. İki iri kadın içeri girdiler biri Sol diğeri sağ koluma girdi. Ağırca basan adımlarımla yürüdüm.
Demir parmakların kapısı bana acılıverdi. İçeri girdim kapılar kapandı. Üniformalı mavi gözlü adam demir parmaklıklara yaklaştı. "Mahkemeye kadar yani yarın durumun beli olcak ve yarına kadar burdasın." Başımı eğdim. "Geçmiş olsun," Diyerek ordan çıktı.
Daracık yere uzandım gözlerim tavana bakar vaziyet kapandı. Beş dakka geçmeden işitiğim o acı çığlıkla gözlerim açıldı. Korkudan titreyen bedenimle yerimden zıpladım. Demir parmaklıklara doğru koştum. Bir kere daha duyduğum o acı çığlıkla dedemin sesi olduğuna emin olmuştum. Elim demir parmaklıkları sarmıştı. Tiz sesimle "dede, dede." Diyerek bağırmaya başladık yankılanan sesimle içeriye sinirli korkutan bakışıyla bir görevli jandarma içeri girdi. " bağırıp durma otur yerine." " Lütfen! lütfen! Dedemi görmeliyim o beni görmese çok üzülür."
"Burda oturup bekleseydin getirecektim zaten." İçeriye girdiği aynı sinirli bakışlarla tekrar aynı bakışla gözlerini devire devire bakıp çıkmıştı. Bitkin ve Çaresizce kendim yere bıraktım. "Neyi nasıl anlatacam galiba buraya kadar bu benim imtihanı sabredicem adalet tecelli edinceye kadar sabredecem vardır bunda da bir hayyır" Dolu gözler gibi dolu kafayla düşündüğüm o azda olsa beni motive eden o cümleler ağzımdan dökülmüştü. Ağırca eğdiğim başımı kaldırdım. Başımı kaldırmamla gözlerim dedemin gözleriyle buluşmuştu. Hızlı yerimden fırladım. ayağa kalktım, demir parmaklıklar ardında elerimi dedemin yılların buruşturduğu elleriyle buluşturdum. Sıkı sıkı sardı ellerimi, öpüyor ağlıyordu. " Sana dedim kızım yapma etme üstüne kalır dedim." Başımı eğdim gözlerimden yaşlar akmaya başladı. " affet beni dede." "Sensin ne yaparım ben söyle zeynep'im sensin nereye gideyim?" " Ben bir şey yapmadım ben Bahar'ı kaçırmadım. sen biliyorsun dede ."
"Biliyorum tabii sen karıncayı bile incitmesin. sen benim zeynep'imsin ."
Dedem çocuk gibi karşımda durmuş ağlıyor, ellimi sıktıkca sıkıyor, bırakmak istemiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADIN (YAZIYOR )
Short StoryBizimkisi,masum hayallerdi. Hayallerimizin olmaması, büyüklüğü ve imkansız olmasından değil: Oluru olan her şeyi imkansızlaştırdılar çünkü biz KADINDIK. Bir düş kırıklığı benimkisi ya olmayacakları istiyorum ben yada olması mümkün iken olmamsına bi...