29

9 3 0
                                    

Ölüm bu kadar yaklaşmışken , beni kurtarmasına yakınmalı mıydım? yoksa  bunda  da bir mucizenin var  olduğuna mı inansaydım? 
Kendimi onun omuzlarında ağlayarak buldum.  Ellerimden tutu, bu gecenin soğuk ayazında soğuyan taşa oturtu.  belliydi  sokakta yaşıyordu. Masum bakışlarını üstüme toplamıştı
Soğuk ellerini ellerimde birleştirmiş, benim kendime neden öldürmek istediğimi  anlatmamı bekler vaziyette bakıyordu. 
Nasıl  anlatacaktım? Kendime bile anlatamadığım şeyi? Kendimden tiksiniyorum.  Biraz daha yanaştı ve gözlerime bakarak;  hz yusuf  derin ısız kuyuya terkedilmedi mi? hemde kardeşleri tarafından. Günlerce orda kaldı. Onun kurtaran kişi bile kendi menfaati için kurtarıp pazarlarda köle diye satmadı mı?  Baba özlemiyle yılar geçirdi ama  sonrası  herkesin değerlisi  ve mısır halkının sultanı oldu. Her derten sonra bir ferahlık vardır. belki senin düştüğün kuyudan sonra güzel bir çıkış kapısı açılacak. vardır elbet her şeyde bir hayyır.

Nasıl güzel anlatıyordu.
Gerçekten kendimi o sesiz ısız kuyudan çıkartılmış gibi hissediyordum. Anlık değişen ruh Halimi anlayamıyordum. Hem gülümseyin hem ağlanılır mı? Şuna tam da öyleyim. Başımı gökyüzüne çevirip yıldızlara bakan gözlerim yaşları döküyordu.  Kadının ellerini sıktıkca sıktım. Yabancı olması sanki bana daha bir güven veriyordu sanki denize anlatacam bana karşılık verecek ama kimse bilmeyecek belki anlatılan sonra kalkıp gidecem ve hiçbir zaman birbirimizin görmeyeceğiz.  Birazda bunun rahatlığıyla  bir anlatım bir ağladım bir  derin nefes alıp verdim . Anlatım beni paramparça eden o iğrenciliği.
Kadın üzgün dolu gözlere baksada  sert duruşunu hiç bozmadan   senin hattan olmayan şeyler için üzülmeyi bırak ortada bir iğrençte varsa  o  kendisidir. Nasıl olurda  onun yüzünden hem ahiretini hem dünyanın yakarsin senin annen, kardeşlerin yok  mu?  Onları  düşünmüyor musun?
Bir yanlış için tüm doğruları kaybetme .
O anlatıyordu ben dinliyordum. Ağlıyordum halen delicesine içim yanıyor ağlıyorum. Birinin hatasını  bedelini   geleceğim ödeyecek.
Kadının ellerinden çekip aldım ellerimi  az olsa ferahlamıştım ve ikna olmuşt ama beni sadece ölümden Vazgeçirecek kadar ikna olmuştum. Belki kendimi affetmeyecem, iğrenecem , çoğu şeyden vazgeçecem.
Kim için? ben kendime iğrenç  ve kötü hissetiren kişi için.
Değecek mi ? Hayır tabii ama ellinden olmadan kendime yada başkasına zarar verecem . Çünkü insan bir kere ölür.  Tüm duygu ölür ve kaybedeceği hiçbir şey olmaz. terk edilmiş evin hiçbir anlamı yoktur tıpkı ruhsuz   bedenin   hiçbir anlamı olmadığı gibi .

KADIN  (YAZIYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin