Gözleri benim mavi harelerime tutundu, "Neden, her cümlenin sonuna o kelimeyi getirmek zorundasın?"
Kaşlarımı çatıp, "Neyi?"
Tek nefeste, "Abiyi?"dedi.
"Nasıl, anlamadım?"
"Şöyle olsun Cem abi, böyle olur Cem abi, nasılsın Cem abi.Abi de abi. O k...
Ben sizin o oya basan parmaklarınızı öpiyim mi ya?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🥀
"Hazır mısın abla?"
"Kazağımı giyip geliyorum Aslı."
"Tamam. Biz aşağı iniyoruz. Sen de hazır olduktan sonra gelirsin."
"Tamam."
Cropum ile takım olan hırkamı da giyerek aynada ki aksime baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Piknik için oldukça idealdi bence. Hava sıcakken gidicektik, en güzeli. Giyicektim bluz ve şort ikilisini oh mis.
Gamzenin uçağı salı günü olunca biz de dedik mahallece tıpkı eski günlerdeki gibi toplaşıp pikniğe gidelim. Pazar günü de herkes izinli olduğu için bugünü seçmiştik.
Tüm hazırlıkları annemle beraber sabah erkenden kalkıp yapmıştık. Şimdi saat on bire geliyordu.
Telefonumu elime alıp çıktım odamdan. Aşağı indiğimde mutfağa girip arıtmadan kendime bir bardak su doldurup içtim. Bardağı tezgaha koyduktan sonra çıktım mutfaktan. Dış kapıyı açıp siyah vanslarımı giydim . Kapıyı kapatıp kitledikten sonra merdivenlerden şarkı mırıldanarak indim.
"Yakarım bilirsin Deliyim gözü kara deliyim Yakarım romayıda yakarım Bulurum ben seni bulurum Olurum yine senin olurum"
Muhtemelen yine yanlış söylüyordum, ama olsun.
Binadan çıktığımda. Oldukça gürültülüydü etraf her ağızdan farkı bir kelime çıkıyordu. Bahçe kapısını açıp çıktım dışarı.
Tüm mahalle sıralı dükkanların olduğu bölüme toplaşmış hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Gözlerim erkeklere kayınca içimden bir 'çüş' çektim.
