42.BÖLÜM

40.8K 1.8K 634
                                    

Geri sayım başlasın mı? Son üç Çiçek Mahallesine

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geri sayım başlasın mı?
Son üç Çiçek Mahallesine...

Ya bir şey diyeceğim bölüm o kadar uzun, o kadar güzel oldu ki. Her şeyi ince detayına kadar anlattım. Onlarla birlikte siz de yaşayacaksınız.

Şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm diyeyim, siz anlayın. Ben 2 gün ara ile size bölüm yetiştirdim siz de emeklerimi göze alarak, hiç sıkılmadan her satıra yorum yaparak beni çok mutlu edeceksiniz inanın bana.

Bu arda araya bir sürpriz de ekledim ;)

🥀

"Şuraya da bakalım mı?"

"Az önce çıktık ya oradan Eylül. Hani beğenmedin ya orada ki elbiseleri, hemen çıkmak istedin hani." dedikten sonra onu onaylamamı bekliyormuş gibi bana bakmaya devam etti.

"Ha, evet hatırladım. O zaman onun yanında ki mağazaya gidelim."diyerek kafam ile, ileride ki mağazayı işaret ettim.

Oflayarak kafasını salladı ve biz az önce gösterdiğim mağazaya doğru yürüdük.

Cemin evlenme teklifinin ardından bir hafta geçmişti ve biz şu an yarın olacak olan sözüm için kıyafet bakıyorduk. Eve gider gitmez haberi anneme vermiştim, o da babama tabi. Babam demişken, umarım bu hazırlıkların hepsi boşa gitmezdi...

İçeri adımızı atar atmaz bizimle ilgilenmek için, bir kadın çalışan yanımıza geldi. Biz ona istediğimiz modeli söylediğimiz de bizi yönlendirdi ancak ben bunların hiç birini istemiyordum, benim aklım ilk girdiğimiz mağazada ki saten elbisede kalmıştı.

Yanım da duran ve elbiseleri inceleyen Besteyi kolumla dürtükledim, "Beste?"

Bana bakmadan, "He, söyle?"

"Ya ben bu elbiselerin hiç birini beğenmedim, ilk gittiğimiz mağazadaki nde çok güzel yeşil, saten bir elbise vardı ya." sözüm biter bitmez ateş saçan gözlerini bana çevirdi.

"Eee, kankacım devam et."

Pek devam etmemi istemiyor gibiydi ama, "Onu alalım ya. Hadi gidelim buradan."

Derin bir nefes alıp verdi ve gözlerini kapatarak işaret ve baş parmağını burun kemiğine bastırdı, "Sen benimle dalga mı geçiyorsun ya?"

"Yok canım, ne haddime."

"Kızım biz on tane mağaza gezdik ayaklarım koptu, ayaklarım. Sen şimdi gelmiş bana diyorsun ki ben ilk girdiğimiz mağazada ki elbiseyi istiyorum! Madem beğenmiştin elbiseyi, niye bizi o kadar gezdirdin evladım! Manyak mısın sen?"

"Ya ben ne bileyim, daha güzelleri de vardır dedim ondan böyle oldu."

"La havle, la havle! Yürü ya, dua et yarın senin günün yoksa ben sana şimdi çok güzel ödetirdim bunun hesabını."

ÇİÇEK MAHALLESİ|✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin