34 🕊

2.5K 198 17
                                    

Arkadaşlar bir duyuru paylaşmıştım hikayeyle ilgili. Yüzde doksan değişmesin böyle iyi hatta Baran'ın da ağzından okuyalım diye öneriler geldi. Elimden geldiğince önerilerinize uyacağım. Çok teşekkürler desteğiniz için ❤️🥰

Medya: Baran 😍

Kjell ile uzun tartışmamızdan sonra beni bir odanın içerisine kapatmışlar ve kapıyı da üzerime kilitlemişlerdi. Feci şekilde ağrıyan başım iyice beni rahatsız ederken bir yandan da bir an an önce buradan kurtulmanın yollarını arıyordum.

Etrafıma baktığım zaman ufak depo gibi bir yerde olduğumu fark ettim. Camlar çok yüksekteydi ve ufaktı. Onlara ulaşabilmem için tırmanabileceğim bir şey lazımdı. Fakat etrafta neredeyse hiç bir şey yoktu. Sadece bir kaç içi boş kutu ve büyük bir koltuk. Umutsuzca dizlerimi kırarak oturdum. Aslında Egemen'e mesaj atarken ciddi değildim ama iyi ki de yazmıştım. Umarım şaka olarak algılayıp mesajımı görmezden gelmezdi.
Fakat kendimden çok Baran'ı düşünüyordum şu anda. Ya onu öldürürlerse, o zaman ne yapardım bilmiyorum.

İçimi büyük bir korku kaplarken hızla yerimden kalktım ve etrafta işe yarar bir şeyler aramaya başladım. Fakat hiç bir şey yoktu derken aklıma gelen fikirle duvarlara bakmaya başlamıştım. Geçen yaşadığımız olayda havalandırma borusundan kaçmıştım. Belki buralarda da vardır umuduyla bakınsam da bir insanın sığabileceği büyüklükte yoktu.

"Egemen acele etsen iyi olur."

.
.
.
.

"Ali, gel bir yanıma."

Bahar'dan bir mesaj almıştım ve açıkcası ciddiye alıp almamayı düşünmem gerekiyordu.

"Şunu bir okusana." dedim yanıma gelen Ali'ye. Uzaktan bizi izleyen Semih bir şeyler döndüğünü anlayarak o da yanımıza gelmişti.

"Ne oluyor?" diye sorduğunda mesajı ona da okutmuştum. Fakat Semih gülerek "Gene Bahar bir şeylerin peşinde galiba." demişti. Açıkcası şakaymış gibime gelmiyordu. İçimden bir ses gerçekten bir şeylerin döndüğünü söylüyordu. Bu yüzden ne olursa olsun yanlarına gitmeliydik.

"Bence oraya gitmeliyiz." dedim telefon rehberinde Baran'ı ararken. Baran'ı aradığımda telefonu kapalıydı. Bu ise beni daha çok kuşkulandırmıştı. Şu anda ne Bahar'a ne de Baran'a ulaşabiliyordum.

"Baran, Kjell denen adamın yanına gitmeyecek miydi?" Ali sorduğuna kafamla onaylamıştım. O adamı hiç bir zaman gözüm tutmamıştı zaten.

Semih "O zaman ben hemen ilk uçak ne zamansa bilet alıyorum." diyerek yanımızdan uzaklaştı. Uzaktan alışveriş yapan kızlara baktığımda Ali merakla bana bakıyordu. Gülerek ona baktım.

"Sen burada kalıyorsun Ali." dedim. Ama bunu dememle itiraz etmişti.

"Asla olmaz bende geleceğim. Bu sefer Bahar'ın başına bir şey gelmesine izin veremem. Onu koruyacağıma dair söz verdim."

"Olmaz sen daha tam iyileşmedin. Yüzün falan hala yara bere içinde."

Ne kadar izin vermesem de bir o kadar da itiraz ediyordu. Eh ne yapalım, bu yavru köpeği de yanımızda götürmemiz gerekecekti.

"Ayak bağı olursan seni öldürürüm." dedim gülerek. O da gülerek eşyalarını toplamaya gitti. Benimde kızların yanına gidip olanları anlatmam gerekiyordu...

.
.
.
.

Gözlerimi yavaşça açtığımda vücudumdaki acı kendisini göstererek acıyla inlememi sağladı. Köpekler ben bayılana kadar iyi dövmüşlerdi beni. Ama buraya kadardı. Kimse gücümü hor göremezdi.

Sahte Gelin (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin