4 🕊

28.3K 1.2K 134
                                    

Media:  Sinem

Keyifli Okumalar :)

Bahar'ın Ağzından

Oturduğum yerde bakışlarını bir kere bile benden ayırmayan kişiye baktım. Gerçekten neredeyse bir saat olmuştu ve bana bakmaktan bıkmamış  gibi gözüküyordu.

"Neden bana bakıyorsun?"

Adam oturduğu yerde kıpırdanırken kendi kendine konuşmuştu.

"Nasıl olur da bu kadar çok benzeyebilirsiniz?" diye mırıldanmıştı bir anda.

Neyden bahsettiğini bilmediğim için tekrar sorma gereği duymuştum.

"Neyden bahsediyorsun?"

Adam cevap vermek yerine sağ tarafta duran çekmeceyi açtı ve içinden bir kaç tane fotoğraf çıkardı. Masaya yayacak şekilde koyarken şaşkınlıkla onu izliyordum. Resimlerden birisini elime aldıktan sonra adama baktım.

"Bu kişi bana ne kadar çok benziyor böyle."

"Resimde gördüğün kişi benimle yakında evlenecek olan kadındı. Adı Nihal. Adamların seni Nihal zannetmiş. Bu yüzden buradasın."

Şimdi anlaşılmıştı. Herhalde kadını korkutup kaçırmıştı ki  şimdi de onu arıyorlardı.

"Nihal olmadığıma göre artık gidebilirim öyle değil mi?" dedim gülerek. Lakin karşımda oturan adamın hiç mimiği  bile oynamamıştı. Ciddiyetle suratıma bakıyordu.

"Seni böylece bırakacağımı sanmıyorsundur umarım." dediğinde sinirle ona bakmıştım.

"Öyle sanmıştım."

"Nihal'i bulana kadar maalesef seni yanımda tutmak zorundayım."

Ne demek beni yanında tutacaktı? Adam kafayı yemiş herhalde.

"Kabul edeceğimi kim söyledi?" dedim sinirle. Tabiki de burada kalacak değildim. Adamın bana ne yapacağı bile belli değildi.

"Eğer kabul etmezsen, seni karakola kendi ellerimle götürürüm. Ayrıca Nihal'in yerine geçmeye çalıştığını ve Nihal'i de kaçırdığını söylerim. Ve emin ol, sahte kanıtlar bile yaratabilirim. Bu yüzden kabul etmen senin için en iyisi olacaktır." Adam rahat hareketlerle beni tehdit ederken şaşkınlıkla onu izliyordum. Resmen ağzım açık kalmıştı. Kesinlikle şu anda evet demekten başka çarem kalmamıştı. Çünkü adamın ne kadar varlıklı olduğu belliydi. Kendimi savunmam imkansızdı. Kimse bana inanmazdi. Bu tehdidine karşı hiçbir savunmam da yoktu. Ne yapabilirdim ki?

"Kendini savunacak hiçbir şeyin yok anlaşılan. Öyleyse anlaştık. Bu arada adım Baran. Başka bir şey bilmene de gerek yok." 

Başka birşey bilmeme gerek yok mu? Hem beni alı koyuyor hemde bir şey bilmene gerek yok diyor. Sanki bunu kabul edebilirmişim gibi.

"Burada kalacaksam bir süreliğine, bir şeyler bilmeliyim öyle değil mi?" dediğimde gülümsemeye çalıştım ama nafileydi.

Baran istifini hiç bozmadan "Hayır." demişti.

Ayrıca ben neden teklifini çok çabuk kabullendiysem. Sanki bu teklifi beklermişim gibi olmuştu. 'Kendinden utanmalısın Bahar' dedim kendi kendime.

"Kabul etmezsem ne yapacaksın polise gitsen bile kanıtın yok elinde henüz. Yalan kanıtlar da bir yere kadar değil mi?" dedim gülerek. Fakat söylediklerime pek aldırış etmiş gibi gözükmüyordu.

"Merak etme. Muhtarın evini boyarken çok güzel gözüküyordunuz. Acaba polise kayıtları götürsem mi ki?"

Bildiğiniz tehditi geçti şantaj yapmaya başlamıştı. Baran'a baktığımda zevkle gülümsüyordu. Acayip gıcık olmuştum.

Sahte Gelin (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin