Media: Semih
Keyifli Okumalar...
Baran'ı gördüğümde ilk bir kaç saniye bakıştık. Daha sonra gözlerim asansörün tuşlarına kaydı. Göz göze geldiğimizde kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Hemen zemin kata basacağım sırada Baran yapacağım şeyi anlamış gibi hemen asansöre girdi ve beni kolumdan tutarak asansörden dışarıya çıkardı. Herkes bize bakarken ben onlara gülümsemekle meşguldüm.
Baran'ın ofisine girdiğimizde, beni odanın içine sürükledi ve kapıyı sertçe kapattı.
"Neden beni takip ediyorsun?!"
Sesi çok sert çıkmıştı bu yüzden ona bakamıyordum bile. Haklıydı yani. Gizli gizli onu takip ettiğimi anlamayacak kadar aptal değildi. Bana bir şey söyleyecek gibi olduğunda Baran'ın çalan telefonu bir süreliğine beni rahatlatacak gibiydi.
"Efendim Ali. " dedi Baran sesini yükselterek.
"Hadi ya? Demek Bahar kayıp. Nerede acaba?" Son cümlesini bana bakarak söylemişti. Hadi bakalım Bahar, ne söyleyeceksin?
"O benim yanımda. Tamam. Sonra görüşürüz."
Telefonu kapatacağı sırada masanın üstünde duran dosya dikkatimi çekti. İşte oradaydı! Tam karşımda. Tek sorun o dosyayı Baran'a fark ettirmeden nasıl alacağımdı.
"Pekala." Dedi bana dönerek. "Neden burada olduğunla başlayabiliriz."
Düşün Bahar, düşün!
"Ehmm..." Ehm mi? Hadi ama!
"Ben şey için geldim, nasılsın diye bakmaya geldim." dedim birden. Evet Bahar. Kimse senden daha aptal olamaz. Harikasın.
"Ne?" Dedi ciddiyetle.
Birden aklıma onun bilgisayarını kurcaladığım geldi!
"Aslında ö-özür dilemeye geldim." dedim suratımı asarken.
Göz ucuyla ona bakarken bana inandığını düşündüm. Yani öyle ummak istiyordum.
"Hani bilgisayarını kurcalamıştım ya. Kesin bana kızmışsındır diye düşündüm. Bu yüzden." dedim ve gülümsedim. Ona bakmıyordum ama konuşmaya devam ediyordum.
"Sonuçta böyle bir şey yapmamalıydım." Kafamı kaldırdığımda bana gülümsediğini gördüm.
"Çok farklısınız." dedi birden. Ne dediğini anlamıştım. Nihal'dan bahsediyordu. Bu sırada gözüm hep masaya kayıyordu.
"O çok katı ve sinsi bir insandı fakat sen tam tersisin. Çok masum ve aptal."
Bana iltifat mı etmişti? Yoksa hakaret mi? Nasıl algılamalıydım acaba?
Ben ikiyede bir dosyaya bakarken Baran bakışlarımı fark etmiş olacak ki en sonunda sakinliğini bozmuştu.
"Allah aşkına sana burada iltifat ediyorum. Ne var orada?" diyerek bakışlarımı takip etti. Panikle ayaklandım ve önüne geçtim.
"Affettin mi beni?" dedim heyecanla. Daha çok yakalanma korkusuyla.
"Sorun değil. Zaten saklayacak bir şeyim olsaydı bilgisayarı açık bırakıp gitmezdim." dedi gülerek.
Onun gülerken ki haline bakarken birden kendimi onun ve masanın arasında buldum. Gözlerine baktığımda midemde kasılmalar oldu birden. Ağrı gibi bir şey değildi. Çok hoş bir duyguydu.
Birden kafasını boynuma gömdü ve derin bir nefes aldı.
"Bana iyi geliyorsun."
--------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Gelin (Düzenleniyor)
Ficção AdolescenteBaran sinirle saçlarını karıştırmıştı. Nasıl olurda düğünden bir hafta önce evleneceği kadının kaçmasına izin verebilmişti? ''Şimdi ne yapacağız Baran?'' Ali sorduğunda bu sorunun cevabı Baran'da olmadığı için bağırmıştı. ''Nereden bilebilirim?!''...