27 🕊

5.4K 262 48
                                    

"Aras? Senin burada ne işin var?" dediğimde şüpheyle hafifçe gülmüştü.

"Asıl senin burada ne işin var?" Bunu dedikten sonra yanıma gelmiş ve yüzündeki gülümsemeyi anında silmişti.

"Bu suratının hali ne böyle? Yavuz'un pezevenk olduğunu biliyordum ama bu kadar da değil."

Aras'ın burada olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Kimin tarafındaydı? Yavuzun mu benim mi?

"Aras, çıkar beni buradan yalvarırım sana." Ağlamaklı bir şekilde Aras'ın kollarına tutunduğumda içten bir şekilde gülümsemiş ve elini kafama koymuştu.

"Bir şeyler düşüneceğim, sakin ol. Yavuz evde fazla dolanmamamı söylemişti, seni görmemem için bunu dedi galiba, o yüzden o gelmeden inmem gerekiyor aşağıya. Merak etme halledeceğim." diyerek ayağa kalktı.

"Kapıdaki korumaları nasıl atlattın?" diye sorduğumda şaşkınlıkla suratıma bakmıştı.

"Kapıda koruma falan yok. Belki de ben geldiğim için şüphe çekmemesi için göndermiştir. Hiç bir şeyden haberim yokmuş gibi davranacağım ve bir şekilde Baran'a ulaşacağım. Sakin ol tamam mı?"

Bunu demesiyle içimi bir rahatlık sarmıştı. Fakat Baran ya gelmezse? Aras'a da pek güvenemezdim açıkcası. Şüpheli görünüyordu. Fakat suratındaki ifade beni rahatlatıyordu.

"Tamam, bekliyorum. Lütfen acele et."

Kafasını sallayarak hızla odadan çıktığında, ona güvenmekten başka çaremin olmadığını anlamıştım. Lütfen Aras...Benim tarafımda ol.

——————————

Egemen sinirle elindeki telefonu tutuyor ve adamlarından gelecek haberi dört gözle bekliyordu. İki gündür ne Ali'den ne de Bahar'dan haberi vardı. Bu işin arkasındaki kişinin kim olduğunu herkes biliyordu ama bir türlü nerede olduklarını bulamamışlardı.

"Konumlardan bir haber var mı?"

Baran hiç dinmeyen endişesi ve sinirli ses tonuyla tekrar sorduğunda Egemen tekrar ve tekrar kafasını hayır anlamında sallamıştı.

"Alinin konumuna bakılıyor fakat Bahar'ın telefonu kapalı olduğundan dolayı araştıramıyoruz. Kafayı yemek üzereyim Baran."

Baran oturduğu yerde elinden bir şey gelmediği için kendisini suçlarken Egemen'e çok ters bir şekilde bakmıştı.

"Sadece sen mi bu haldesin? Çıldırmak üzereyim Egemen! Koskoca iki gün geçti hala ikisinden bir haber yok! Başlarına bir şey gelmesinden korkuyorum. Elimden de bir şey gelmiyor. Dün gece sabaha kadar ikisini aradık ama bir iz bulamadık. Yoldaki kameralara da henüz erişemedik. Ali yapabilseydi ulaşırdı bize. Anlamıyorum. Nasıl bu hale geldi her şey?"

Baran sinirle ayaklandığında Egemen de onunla beraber ayaklanmıştı. "Nereye abi?" diye sorduğunda Baran yanından geçerek direk dışarıya çıkmıştı. "Bekleyemem daha fazla. Gidip aramaya devam edeceğim." dediği sırada kapının önünde gördükleri silüet ile dikkatlerini oraya vermişlerdi.

"Kim o?"

Bahçenin kapısını açıp içeriye giren kişiyi gördüklerinde Baran gözlerini devirmişti.

"Aras, şu anda seninle uğraşamam. Şirket ile ilgili konuşacaksan babama gidebilirsin."

Baran, Aras'ın yanından geçip gideceği sırada duyduğu şey ile yerinde donup kalmıştı.

Sahte Gelin (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin