Özel Bölüm

33.9K 1.7K 581
                                    

Keyifli okumalar🌸

'⭐ Yıldızı parlatalım lütfen'
___

Elimdeki kağıtları çantama atıp yürümeye devam ettim. Ata'nın benden önce gelmesine alıştığım için şu an garip hissettiriyordu. Üniversitede iki sene bitmişti. Bu süreçte aramızdaki bağın daha da güçlendiğini fark etmiştim. Elbette koskoca zamanda kavgalarımız olmuştu. Sadece bizim değil Kardelen ve Eren'in de. Birbirlerini tam anlamıyla tanıyamamaları ve araya giren uzaklık onları biraz yıpratmıştı. Fakat her seferinde orta yolu bulmayı başarmışlardı. 

Lisedeki çocukluğumuz kalmamıştı. Bunun en fark edileni Eren'in şakalarıydı mesela. Üstünde bir olgunluk vardı. Derslerine yoğunlaşıyor, olayları idare edebiliyordu. Kardelen ondan ayrı olduğu sürece yanımda vampir gibi gezmekten geri durmuyordu. Yakın arkadaşımı böyle aşık görmek bir yandan mutlu ediyordu. 

Ata'ya gelirsek bir değişiklik yoktu. Birbirimize vakit ayırmayı es geçmiyorduk. Bu süreçte en önemli detay ailelerimiz tanışmasıydı. Geçen senelerde evlerimize gidip gelsek bile aileler işin içinde değildi. İstekleri üzerine -ki bunda Ata'nın da payı büyük- önceki ay bir araya gelmişlerdi. İyi anlaşmaları bizi mutlu ediyordu. 

Karşıdan gelen sevdiğim adamı görüp gülümsedim. Ona doğru adımlayıp açtığı kollarının arasına girdim. "Birileri beni çok özlemiş galiba." dedi güzel sesiyle. 

Yanağından öpüp kolunun altından ona baktım; "Birileri de fazla şımarmış." diyerek. Gülüşü büyüyüp burnunu saçlarıma götürdü. Derin bir nefesi içine çektikten sonra yürümeye başladı. Sahile gitmek için anlaşmıştık. Gergin hali dikkatimi çekmişti. "Bir şey mi var?" dedim merakla.

Başını iki yana sallayarak omzumdaki koluyla beni biraz daha kendine çekti. Her kızın dikkatini çekecek kadar yakışıklıydı. Aramızda saçma sapan kıskançlık krizlerinin olmaması hoşuma gidiyordu. Buna beni kıskansa da kısıtlamaması, tatlı dille belli etmesi de dahildi. Sanırım değişiklik olayını bir kez daha gözden geçirmeliydim. 

Sessizce yürümeye başladık. Yaklaşan baloncu önümde durduğunda anlamaya çalışarak ona baktım. Elindeki kalpli birini bana uzattı. Ata'ya dönerken almam için işaret ettiğini gördüm. Alıp yürümeye devam ederken sordum. "Bu neydi şimdi?"

Konuşmadan yandaki kadının uzattığı gülü gördüm. Onu da almam gerektiğini anlayıp itiraz etmedim. Burnuma götürüp koklarken Ata yüzünde gülümsemeyle beni izliyordu. "Daha var mı bunlardan?" dedim hevesle. 

"Son iki tane kaldı." dediğinde her geçenin eline bakıyordum. Aniden bacağıma dokunan küçük çocukla irkildim. Sarı saçlı minik kız elindeki kutuyu bana uzattı. Elindeki alıp saçlarını okşadım. Bana gülümsedikten sonra Ata'ya kendince göz kırpıp uzaklaştı. Kutuyu açtığımda içinden bir biblo çıktı. İki sevgili biblosuydu bu.

 İki sevgili biblosuydu bu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin