35. Bölüm

98.2K 4.5K 568
                                    

Keyifli okumalar 🌼
100 Bin olmuşuzzz🎉 Hepinize çok çok teşekkür ederim 🙏🏻❤️
___

Yorgun bir halde salondan çıkarken temiz havayı soluyan ciğerlerim resmen bayram etmişti. Sabahtan beri buradaydık ve ben artık daralmıştım. Ata da benimle aynı durumda olduğundan hem buna hem de doğru düzgün konuşamamış olmamıza kızıyordu. Aldığımız görevden pişman olmamıştık ama yorucuydu da işte. Benden önce provası bitse de çıkmak için oturup beklemişti. Şimdi de birlikte nefes alabilmek için dışarı çıkıyorduk. Kardelenler halimizi geldiklerinde gördüğünden arkada buluşmak için anlaşmış ve onlar getirince beraber yemek yiyecektik. Oturup arkamıza yaskanırken kolunu benden tarafa uzatmıştı. El ele tutuşuyorduk fakat daha yeni olduğu için ne tepki vereceğimi bilemiyor gibiydi.

Kafamı yavaşça omzuna yaslayıp gözümü kapatırken arkadaki kolunu bana sardı. Kulağımın dibinde atan kalbi bana huzur verirken nefesleri saçlarıma vuruyordu. Burnuma dolan kokusunu saymıyorum bile. Elimi göğsüne koyup hafiften ona doğru dönerken bu durumda olmamıza hâlâ inanamıyordum. Biz birlikteydik ya. Baya baya olmuştuk. Bir günde bile okulun çoğu öğrenmişti. Hâlâ utanıyor olsam da belli etmemeye çalışıyordum. Anneme dün Ata ile konuştuktan sonra anlatmıştım. En başından beri Ata'yı sevdiğimi biliyordu. Eğer mutlu olacağıma ve ona inanıyorsam kalbimin sesini dinlemem gerektiğini söylemişti. Sevgime de sevgisine de ona da inanıyorum. Bize inanıyorum.

"Oooo hayırlı işler." Eren'in sesi ile irkilip kafamı kaldırırken geri çekilmiştim. Hafiften yanaklarımın yandığını hissederken Kardelen ile birlik olmuş gülüyorlardı bu halime. Ata kalkmamdan memnun olmamış bir şekilde onlara dönerken benim yerime cevapladı.

" Çok konuşma da ver şunları." 

Elindekileri bize verirken karşımıza bank çekip Kardelen ile birlikte oturmuşlardı. Biz yemeye başlarken onlar arada kendi arasında bir şeyler konuşup gülüyordu da. Kardelen ile göz göze gelince hayırdır bakışı atarken sonra anlamında elini salladı. Bunlar bizden hariç konuşuyor da bizim mi haberimiz yok anlamadım ki. Elimdekini bitirip kalkarken Ata nereye dercesine bana bakıyordu.

"Kardelen ile bir sınıfa gidip gelelim." 

Kardelen'e bir yandan kaş göz yaparken konuşacağımızı anlayıp kalkmıştı. Koluma girerken yandan Ata'ya döndü. 

"Çok şükür kavuştum kankama ya. Çaldı kızımı bir türlü göremiyorum." 

Sahte bir sinirle konuşurken gülerek okula ilerledik." Eeee anlat bakalım Kardelen Hanım. Neler döndü bir günde?"

"Ne olcak kanka konuştuk sadece işte."

 Gözlerimi kaçırıp konuşurken sadece konuşmuyor olduklarına emindim. 

"Allah Allah. Bana neden daha fazlası gibi geliyor acaba?"

 "Ya öf! İyi tamam. Yakışıklı çocuk. Birkaç defa konuştuk akşam da. Muhabbeti de güzel. Ama bu kadar"

 Kendini inandırmaya çalışıyordu bunu diyerek daha çok. "Hıhı bu kadar. Ayyy! Biz yaparız kızım sizi." 

Bir anda bana dönüp bakarken sesine yansıyan heyecanla konuşmaya başladı. "Ya hayır hayır. İstemiyorum öyle bir şey. Bak sakın. Belki çocuğun sevdiği falan vardır. Var mıdır ki?" 

Kendi kendine olup olmadığını düşünüyor gibi dururken kendimi tutamayıp güldüm.

Kolundan çekiştirip okula girerken o hâlâ düşünüyor gibiydi. "Öğrenirim ben Ata'dan. Merak etme sen. Ama sadece bu kadar bak. "

Onun sözlerini ona karşı kullanırken göz devirip koluma vurdu. Sınıfa girip çantamdan suyumu içip nemlendirici kremimi dudaklarıma hafifçe sürdüm. Aynadan bakıp saçımı düzeltmeye başladım.

" Enişte beye mi bu hazırlık? Zaten aldı kızımı daha ne süsleniyorsun sen de" Sahte bir triple konuşması güldürmüştü.

"Ya gel buraya gel. Kıskandın mı sen?" Kendime çekip sarılırken kapıdan içeri giren Burak'la gerilmiştim. Kardelen'den ayrılıp onu hiç görmemiş gibi çantamı kapatırken zaten derslere girmeyeceğimiz için yanıma aldım. Kardelen zaten beni bekliyor olduğu için beraber sınıf kapısına ilerlediğimiz de adımı söylemesi ile durdum. "

Arya bir konuşabilir miyiz? Geçen gün konuşmak istedim ama malum."

Gergince bir nefes verirken Ata'nın dedikleri geldi aklıma. Konuşmamızı istemediğini belirtmişti. Kaba olmak istemiyordum da ama. 

"Dinliyorum." 

Kardelen'e bir bakıp atıp tekrar bana dönerken konuştu. "Özel bir konu." 

Kardelen dönüp bana bakarken cevapladım. "Kardelenden gizlim yok." 

Derin bir nefes verirken yine konuştu. "Benim var ama. Lütfen Arya sadece beş dakika istiyorum senden." 

Emin olamazken Kardelen'e döndüm. Tahmin ettiğim o konuşmanın olmasını istemiyordum. Kardelen durumumu anlamış olacak ki "Kapıda bekliyorum ben. Çabuk bitir işini eniştem merak etmiştir şimdi seni." 

Burak'a benim anladığım yapmacık bir gülüş atıp sınıftan çıkarken gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Bu kız gerçekten fenaydı.

"Enişte mi dedi? Na nasıl? Sen?" 

İnanamamıyor gibi bana bakıyordu. Kafamı sallarken yüzünün git gide düştüğünü gördüm. Hayal kırıklığına uğramış gibi bakıyordu bana. Öyle bakmasını gerektirecek bir şey yaptığımı düşünmüyordum. 

"Ata ile mi? O değil de Arya. Lütfen o değil de." 

Gözlerime bakıp cevap isterken konuştum.

 "Ata ile." 

Gözlerime bir süre bakıp arkasını dönerken dolaba vurması ile yerimden sıçradım. Çıkan sesle sınıftakilerin bakışı bize döndüğünde bu iş hiç iyi bitmeyecekti. Buna emindim. "

Nasıl? Nasıl ya nasıl? Nasıl onunla sevgili olabilirsin Arya?" 

Yüksek çıkan sesi ile kaşlarımı çatarken Kardelen sınıfa girmişti. Ne oluyor dercesine bakarken gelmemesi için elimi kaldırdım ona doğru. 

"Ses tonuna dikkat et önce sen bir. Ayrıca bak sevgilim konuşmamı istemediği halde sana karşı kaba davranmak istemedim konuşmana izin verdim ama haddini bil. Kimsin ki karışıyorsun? Kimsin ki sesini yükseltiyorsun? Seviyorum sevgili oldum! Sanane?"

Ben sesimi yükseltip konuşmamı bitirdiğimde milletin diline iyi malzeme vermiştik sayesinde. Şimdi ne dedikodu çıkaracaklardı kim bilir. Son bir bakış atıp sınıftan çıktım. Bana doğru gelen Ata 'yı görmemle olduğum yerde kaldım.
🌙

Hellööö!
Bölümü nasıl buldunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.

İnstagram : maviruyasi_

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin