Keyifli okumalar🌸
___
Hızla yataktan kalkıp gözlerimi ovuşturdum. Hâlâ daha uykum açılmış değildi. Masadaki aynadan tipime baktığımda sinirle söylendim. Bu saatte bir insan neden kapıya gelirdi ki?
Gerçi saat pek erken değildi. Bu sinirin sebebi Ata'nın söylediği babaannesi ile tanışmadan kaynaklıydı. Gidip elimi yüzümü yıkadım. Kurularken çalan zille hızlı adımlarla kapıya ilerledim.
Açtığım gibi karşısında elinde poşet gülümseyerek bakan Ata'yı gördüm. Bu bile sinirimi geçirmeye yetmiyordu. "Ne çatmışsın yine kaşlarını? Hayır bir günaydın bile mi yok?"
"İçeri de almayacaksın galiba?" Tekrar konuştuğunda geri çekilip içeri geçmesine izin verdim. Annemler şuan bizi görse keserdi herhalde. "Günaydın günaydın. Sana günaydın da bana değil galiba."
"Niye güzelim, ne oldu?" Rahatça koltukta oturup evi incelerken sorduğu soruya karşı daha da sinir bastı. Tekli koltuktaki yastığı alıp ona fırlattım.
"Ne demek babaannem ile tanışmak ya? Daha yeni hastahaneden çıkmadı mı annen senin? Ne alaka şimdi benim tanışmam? "
Yastığı kolunun altına alıp konuştu. "Gece baktı elimde telefon konuşuyorum, kızdı. Getir ulan benim gelinim, dedi. Ne yapayım kıramadım ben de."
"Ne demek gelinim Ata? Sence de erken değil mi böyle bir şey için?"
"Erken mi? Annemle tanıştın, anne babanla tanıştım. Daha neyin erkeni güzelim?"
"Annem ve babamla şans eseri tanıştın."
"Şans eseri?"
"Denk geldik, yakalandık tanıştın işte. Annenle de tamam ben gittim tanıştım ama ne bileyim. Babaannen sonuçta"
"Aileye iyice giriyorsun işte ne güzel"
"Of Ata! Hiç anlamıyorsun beni"
Su ısıtmak için mutfağa girdim. Onun ısınmasını beklerken dolabı açıp kahvaltılıkları da çıkardım. Tek tek masaya dizerken belime dolanan kollarla kaldım. "Benim güzelim kızmış mı bana?"
"Kızdım, evet. Bana sormadan bir iş yapmana ayrı, bunu marifetmiş gibi söylemene apayrı sinir oluyorum Ata"
"Tamam, özür dilerim. Sormam gerekirdi. Sen de tanışmak istersin diye düşündüm."
"Sana istemiyorum demedim ki ben. Sadece erken olduğunu söylüyorum. Üstüne çıkıp buraya gelmişsin. Ya biri görüp annemlere söylerse? Ne duruma düşeceğiz haberin var mı?"
Belimdeki kollarını çekmesiyle arkamı dönüp kaldığım yerden devam ettim. "Haklısın düşünemedim. Ben gideyim o zaman."
Bozuk çıkan sesiyle yandan ona döndüm. "Poğaça almıştım bizim oradan. Sevdiğin gibi, yersin."
Mutfak kapısına doğru ilerlediğinde peşinden gidip kolunu tuttum. "Almışsın o kadar geç ye."
"Sadece poğaça için gitmeyeyim yani"
Tersçe konuştuğunda biraz da ben onu sinir etmek istedim. "Başka ne için olacak?"
"Tabii canım,neden olacak? Sevgilin olduğum için değildir."
Sallama çay yapacaktım. Bardakları hazırlayıp suyu döktüm. Ekmeği ve çatal bıçakları da masaya götürdüğümde her şey hazırdı. "Afiyet olsun"
Başını salladı sadece. Benim bozuk atmam gerekirken o bozuk atıyordu. Umursamayıp kahvaltımı etmeye başladım. Çalan telefonumla irkildim. Cebimden çıkarıp baktığımda kayıtlı olmayan bir numaraydı. Sessize atıp masaya bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Basketçi | Yarı Texting/ Tamamlandı
Chick-Litanonimhanım: Yeniden basketbol oynar mıyız? 02.04- #1 gençkızedebiyatı 09.04- #1 yarıtexting 27.04- #1 bilinmeyennumara 08.05-#1 mizah 11.05-#1 romantizm