23. Bölüm

104K 5.2K 592
                                    

Keyifli okumalar 🌼

___

Titrek bir nefes bırakırken onun saçlarıma değen nefesi beni daha da geriyordu. Nasıl bulmuştu ki beni? Yüzümü ona dönmeye korkarken onun derin bir nefes çektiğini hissettim. Belki de bana öyle geldi bilmem ama uzun bir nefesti bu. Benim dönmeyeceğimi anlamış gibi önüme geçecekken gözlerimi kapattım. Görmek istemiyordum gözlerini. Görürsem dayanamam her şeyi itiraf ederim diye. Bu sefer yüzüme çarpan nefesiyle konuştu. "Neden kaçıyorsun benden?"

Gözlerimi inatla açmak istemezken koluma koyduğu elleri ile duraksadım. "Gözlerime bak Arya. Gözlerime bak ve bana bir şey söyle artık. Lütfen." 

Sesine karşı dayanamayıp yavaşça gözlerimi açarken rahat bir nefes verdiğini ama hâlâ endişe ile bana baktığını gördüm. "Kaçmıyorum,işim vardı. "

Sinirle bir adım daha yaklaşırken konuştu. "İşin mi vardı? İşin olmadığına eminim Arya. Yalan söylüyorsun. Ama yapma artık." 

Sinirle geri çekilirken artık kendimi tutamaz hale gelmiştim." Ya Allah aşkına ne bu merak? Biz seninle aylarca tek kelime etmedik yüz yüze bakmadık. O zamanlar gelip sormadın. Şimdi ne oldu? Bir soru sordum ona bile cevap vermedin ama gelmiş benden konuşmamı bekliyorsun. Duymak istediğin ne? "

Nefes nefese ona bakarken artık bir şeyleri anlayıp anlamaması umrumda değildi. Sadece merak ediyordum. Bana böylece sorması kolayken kendinin cevap veremediği şeyi istiyordum.Kafası önüne eğik Ata'ya son kez bakıp arkamı dönerken boş olduğunu düşündüğüm sınıflardan rastgele birine girdim. Dolan gözlerime bir kez daha söylendim. Bu kadar duygusal olmak zorunda mıydım?

Kimse yokken köşede yere çöküp gözlerimi tavana çevirdim. "Ağlama. Ağlama Arya. Sakın ağlama. Ağlayamam." 

Git gide kısılan sesimle kafamı geri yaslarken kendimi tutamamıştım. Gözümden firar eden bir damla yaş ihanet etmişti bana. Hıçkırıklarımı tutmaya çalışırken tıkanan boğazım beni daha da zorlarken dizilerimi kendime çekip kafamı eğdim. Kendimi iyice bırakıp ağlarken açılan kapının sesini ve kimin geldiğini fark etmemiştim bile. Omzuma değen kolla beni kendisine çekenin kim olduğunu bilmeden buna izin verdim. Hiç konuşmadan sadece ağlamama izin veren kişinin kim olduğu şuanlık umrumda değildi. 

"Şttt"

 Artan hıçkırıklarım bir süre daha devam etti. Her seferinde saçımı okşayarak yanıt verdi bana. Git gide kendime gelirken hıçkırıklarım yerine iç çekişlere bırakmıştı. Bir yandan akan burnumu çekerken tanımadığım koku doldu burnuma. Gözlerim yeniden dolarken yavaşça uzaklaştım. Hâlâ bulanık bakan gözlerimle döndüğümde bunun sabah çarpıştığımız çocuk olduğunu gördüm. İrkilip daha da geri giderken şaşkınım. 

Ağlamam durmuştu ancak beynimde dolanan tonlarca şey vardı. Hiçbirinin de yanıtını bulamıyordum. 

"İyi misin?" 

Kafamı sallayarak yanıt verirken hâlâ şaşkındım. Bunu sanki gözlerimden anlayıp yeniden konuşmaya başladı. 

"Sesi duyunca bir bakayım dedim. Seni de öyle görünce..." 

Kendimi tamamen toparlayıp ayağa kalkarken ne olur ne olmaz diye onunda her an tetikte bekliyor olduğunu ve bana doğru elini uzattığını gördüm. Düşmeden kalkarken o da ayaklandı. 

"Teşekkür ederim."

 Baştan aşağıya bakıp emin olduktan sonra tekrar bana döndü. 

"Önemsiz. Seni böyle ağlatanın ne olduğunu bilmiyorum. Anlat da demiyorum ama eminim değmez." 

Nemli gözlerimi ellerimle silerken başımı salladım. 

"Sanırım,duygusallıktan bunlar. Bir de bundan kimseye bahsetmezsen sevinirim." Anlayışla kafa salladı.

 "Aramızda." 

Tebessüm ederek bana bakarken "Görüşürüz." Sadece elini kaldırıp cevap verince gitmek için arkamı döndüm. Camda bize bakan bir çift göz ile duraksarken o geri çekilip gitti.

🌙

Bölümü nasıl buldunuz? Sizce Ata neden böyle?
Yorumlarınızı bekliyorum 🎈

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin