33. Bölüm

102K 5K 2.1K
                                    

Keyifli okumalar 🌹
Uzun ve hoşunuza gideceğine emin olduğum bir bölüm oldu. Bol bol satır arası yorumlarla doldurursunuz artık buraları 😊🌼
___

Titreyen sesimle sordum. "Ne neyi biliyorsun?" 

Her hareketimi dikkatle izliyor oluşu ile ellerimi birleştirip titremesini belli etmemeye çalıştım.

 "Anonimin sen olduğunu biliyorum Arya" 

Korktuğum başıma gelmişti. Ben kendimi bir türlü hazır hissedip söyleyemezken o anlamıştı bile. "Nasıl? Nasıl anladın?" 

"Dokuzuncu sınıftan biliyordum aslında bana karşı bir ilgin olduğunu. O zamanlar seni arkadaş olarak gördüğüm için umutlandırmak istemiyordum. Aramıza mesafe girdi. Daha sonra tamamen koptu konuşmamız. Sevdiğim biriydin evet sana da alışmıştım. Ama senin için senden uzak kalmam gerektiğini düşünüyordum. Bunun seni üzdüğünün farkında değildim. Konuşmadan uzun bir süre geçti tabi. Seninle konuşmayı özlüyordum, seni özlüyordum. Aslında bununla birlikte girdin sanırım aklıma. Birden gözüm seni arar olmuştu. Bu bana saçma geliyordu. Umut vermemek için benden uzaklaştırdığım kızı aklımda çıkaramaz olmuştum. Kendime kızdım ve bunu itiraf etmek istemedim. Bir gün Eren sayesinde itiraf ettim. Etmem için çok uğraştı başımı şişirdi sonunda da başardı. O gün, elinin yandığı gün beni bilerek itmiş üstüne. Haberim yoktu bunu yapacağından. Eğer olsa asla izin vermezdim canının yanmasına Arya. Bir gün anonimden mesajlar gelmeye başladı. İlk başta hiç aklıma gelmedi senin olacağın. Daha sonra verdiğin cevaplar, hırkamı almaya geldiğin gün elini tutmuştu hatırlıyor musun? "

Derin bir nefes alıp dolan gözlerimle başımı salladım. Hatırlıyordum. Nasıl unutabilirim ki o günü. 

" İşte o gün elin o kadar tanıdıktı ki bana. Yüzüklerin de dikkatimi çekmişti. En sevdiğin yüzük takılıydı elinde. Emin olmak istedim. Sen olduğunu düşünüyordum ve sen olmanı istiyordum. Okulda da dikkat ettim ellerine. Omzumda uyuyup kaldığın gün. Kaldırmaya kıyamadığım da kokun doldu burnuma. Kokun oydu. Sen oydun. Belli etmek istemedim. Belki sen gelirsin söylersin diye. Kendimi hazır hissetmeni bekledim ama bir türlü olmadı. En sonunda da durum bu "

 Elleri ile durumumuzu gösterip bana bakarken ne diyeceğimi bilemiyordum. Sonunda söylemişti. Masanın üstünden uzanıp tereddüt etmeden elimi tutarken titredim. Titrek bir nefes verip elimin üstündeki sıcaklığı hissederken gözlerimiz yeniden buluştu. 

"Arya... Bu zamana kadar benim yüzümden üzüldüğün, gözlerinden dökülen her damla yaş için ne kadar özür dilesem geçmez unutamazsın biliyorum. Ama denerim. Hepsini unutturmayı denerim. Yerine güzellerini koymayı denerim."

Gözümden düşen bir damla yaşla boşta olan elini uzatırken yanağıma düşmeden sildi. Eli yanağımdayken bana bakıyor ve bir cevap bekliyordu.

" Ben böyle hayal etmemiştim. Kendim söylemek isterdim sana. Ama bilmiyorum. Bir türlü hazır hissedemedim. Aniden yine eskisi gibi yakın olmaya başladık. Garip geliyordu. Hareketlerin konuşmaların da öyle. Sizi... Sude ile gördüm. Aklındaki kişinin o olduğunu düşündüm. Çok yakındınız. Sevgili gibi. Daha sonra o gün. Seninle konuştuğumuz gün yani. Anonim olarak bildiğin bana yazdıklarından aklıma düştü hayal ettiğim ihtimal. Söylediklerin... Bizi gördüğünde bu kadar takacağını en azından bunun yüzünden takacağını düşünmemiştim. Ne biliyim onunla başka bir sorununuz olabilirdi ya da önceki senelerden maçtan bir şey falan. Onca şeyden sonra olabileceği ihtimaline inanmayı istemedim. Ama şimdi... Bu şekilde olacağımız aklımın ucundan geçmezdi. Senin beni sevebilme ihtimalini severdim hep. Bu durumumuz..."

Basketçi |                                              Yarı Texting/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin