Hala birileri var umuduyla...
İyi okumalar ✨Jungkooktan;
''Taehyung?''
Ahizeden gelen keskin, bir o kadar da tok sesle kaskatı kesilmiştim. Sesini duymaya hazır değildim sanırım ki birkaç defa ''Orada mısın?'' ısrarlarını duysam da telefonu elime alacak gücü kendimde bulamadım. Seslice yutkunarak elimin titremesine aldırış etmeden yan koltuktaki telefonumu aldım direksiyonla aynı hizada tutuyordum aynı şekilde gözlerim kapalıydı.
''Jimin müsait değil sonra ararsın'' dediğinde ani şokla gözlerimi mümkün olduğu kadar açtım. O kadar duygusuz söylemişti ki bunu utanmasam çocuk gibi ağlamaya başlayabilirdim. Günlerdir kendisiyle konuşmamıştık aslında, defalarca kez aramak istedim belki benimle konuşmak istemezdi o gece onu istemeden de olsa üzmüştüm belki benden bir özür bekliyordu, haklıydı ben ise hiçbir şey yapmamıştım. Kendimi hep sona hazırladım. Ben her şey bittiğinde onu karşıma alıp konuşacaktım böyle kuru bir özürle geçiştirmeyi istememiştim ama ne var ki ben de onun kadar kırık dökük olsam da bu onu görmedi, bilmedi. O sandı ki ben bir kız uğruna burada kalıyorum. İlk gördüğü andan itibaren ondan hoşlanmadığını anlamıştım. Bir an beni kıskanacağını bile düşündüm ve beni kıskanması hayali bile çok güzeldi.
Farkında olmadan dilim sürçtüğünde ona sadece ''T-tamam o zaman ben sonra ararım'' dedim ve son kelimemi duymadan aramanın sonlandırıldığını gördüm. Bu kadar çok mu sinirlenmişti bana? Sesime tahammül edemeyecek kadar mı?
*
Taehyung'un kalmamam için gözyaşı döktüğü odamızın koridorundan içeriye adımladım. Bu odaya her girdiğimde boğazıma bıçak dayamış hissi kaplıyor içimi. Her adımımda Taehyung'un duvar dibine çöktüğü görüntüsü gözümün önüne geliyor. ''Bana her şeyin yolunda olduğunu söyle ve sıkıca sarıl'' demişti o gün. Gerçekten anlamış olabilir miydi? Ona belli etmemeye çalışsam da ne kadar kırık dökük olduğumu görmüş müydü?
Çok pişmanım. Girdiğim oyun yüzünden Taehyung'un gözünün içine baka baka yalan söylediğim için çok pişmanım. Ama mecburdum, eğer yapmasaydım ondan kopamayacağımı biliyordum. Ben her şeyi ona zarar gelmesin diye yaptım. Onun kirpikleri ıslanmasın diye yaptım. Taehyung çok zeki bir adam. Kalmak istediğimi söylediğim an yalan söylediğimi düşünerek''O kız için burada kalmıyorsun yalancısın sen'' demişti. Beni bu kadar da iyi tanıyordu işte.
Çok üşümüştüm o gün. İçimde yangınlar kopsa da ben kapıyı çarpıp çıktığım gün mahvolmuştum. Ardımda gözü yaşlı bir beden bıraktığım için kendimi asla affetmeyeceğim. Ona bunları yaşattığım için ben asla rahat ölmeyeceğim. Sahi, Taehyung neden bu kadar tepki vermişti ki? Ona yalan söylediğimi düşündüğü için mi yoksa....? Yoksa sebebi Lisa mıydı?
'Bende kalayım seninle olmaz mı? Şuan her şeyden çok sana ihtiyacım var görmüyor musun?' demişti çöktüğü duvar dibinde. Olayın şokuyla yeni yeni anlıyorum cümlelerini. Ona ne olmuştu? Bir çocuk gibi gözyaşı dökmesinin sebebi neydi? Kesinlikle yolunda gitmeyen bir şeyler vardı ve kahretsin ki ben bunu görememişim. Ben sevdiğim adam acı içinde kıvranırken kendi derdimin peşine düşmüşüm. Bana ihtiyacı olduğunu söylediğinde kapıyı çarpıp çıkmışım ben. İğrenç bir adamım. Ben onu sevmeyi hak etmeyecek kadar iğrenç bir adamım.
Belki de beni hiç affetmeyecek. Ona nasıl davrandığımı asla unutmayacak ama asıl sebebini bilse affetmez miydi?
Elimdeki çöp poşetiyle bir hışımla masanın üzerindeki birkaç eşyayı elimle kenara savurdum. İçinden zarf, flaş ve tableti çıkararak masanın üzerine koydum. Sanki saniyelerle yarışıyormuşcasına her şeyi hızlıca yapıyordum. Deliye dönmüş gibiydim. Eğer bulduklarım bana ait ise koreye dönebilirdim. Jackson'un isteğini yapmak zorunda kalmayacaktım ve yemin ederim bu iş sorunsuz hallolursa Taehyung'un karşısına dikilecektim. Tüm cesaretimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Telepathy | Taekook
ספרות חובביםJeon Jungkook dalgalı bir okyanustu, ona böylesine akmaktan korktuğum için olmuştu her şey. Ben şimdi korkmuyorum, nefesi nefesime karışırken bana can veren sevgilimle dünyayı karşıma alacak kadar korkusuzdum artık. Dolmasın o gözlerin bebeğim, gözl...