kızıl paragrafa saklı tanrı.

206 20 1
                                    



boyum şu dağa uzanmaz diyorum, bunu o dağdan yazıyorum. ben yusuf değilim, benim adımlarım bu kuyunun dışına varmaz diyorum, bunu kuyunun dışından söylüyorum. omuzlarımda çelişkiye tutuşan iki taraf, yönümü şaşırıyorum. sanki gök yırtılacak ve ben yutulacağım. içimdeki tanrının bacakları kısaymış bundanmış ulaşamayışı aydınlığa. kırmızı bir paragraf için kalemi değil namluyu oynatmak gerekirmiş. beraber büyüdüğüm nişancı vurmuş beni. kafamı çevirsem bir yerde pusulaya rastlarmışım fakat benim gözlerim sadece senin rengine âşinaymış. senin yüzün benim haritammış. sırtımın kamburu doğrulabilirmiş de omurgamdaki çiçeklerin hiç solmazmış. göğsümde yeşerirmiş öpüşlerin. birinden doğmak için illa onun rahminden çıkmak gerekmezmiş, bunu seninle öğrenmişim. ben senden doğmuşum aslında, soluklarım hep sana uzanacakmış. avuçlarında şefkat tohumları ekiliymiş senin, sesin yuva sıcaklığına benzermiş. şeytan günah doğururken, kötülüğe saplanmamam için siper olurmuşsun önüme. seni çiğnediğim için kendimi affedememişim. rab'bin ayetlerine verdiğimiz sözler yanmış ayaklarımın altında. dokunduğunda göğüs kafesimin altına cennet yerleştiren senmişsin. senden başkasının şifası bana zehirmiş. sende kavrulmuşum, sana tutunmuşum bu koca evrende. birbirimizi tamamlamak üzere yaratılmış birer vagonmuşuz. bunu öğrettiği için minnettarmışız tanrıya. dizlerine yirmi üç kez çöküyorum, kucağında ağarsın saçlarım. senin içinde yaşasın çocukluğum ve senin içinde yaşlansın. boynuna bulaşan ellerimden tanı beni.
*bir de evimi özlüyorum şafak sökülürken. üstelik zaten evdeyim.


 üstelik zaten evdeyim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yakaları kan nakışlı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin