dibini görmek için debelendiğim su dağ. ellerini göremiyorum, çıkar beni buradan. yalnızca hatrıma düşen kokun var yansıyan. ellerin yok. olsaydı kar gibi soğuk tenim kızıla boyanırdı. çünkü senin ellerin kan. kırmızı beyazı yutar ve yakalarına sarkan gün batımlarından kurtulamazsın. boyumu aşan tüm günahları yangına evlat edindir, ellerini tutabilirim. durmadan yağmurun yağmasını bekleyen kupkuru toprak gibi bel bağladım dilinden düşenlere ayrı ayrı. arafta kaldım, yanımda sen de vardın. gözlerin diyorum, her an uyuyabilirler. ama gece yarısı köz dolu penceremi merhemin olmadan silemem. çünkü benim ellerim yanan. bende durmuş üstünden silkelediğin keder. terk ettim yaşamayı, seni sevdim. sanki yenilen her yanım yaz. çünkü tek senin sıcaklığın vâr olur içimde. kışlara yandık. bunları açık açık sana anlatmayı denemek, toprağın üstü ve altındakinin kavuşması kadar olan bir imkânsızlık. senaryo gereği diri bakmak. izin vermekle direnmek arasında kalmakla beraber yanmak. ne rüzgar saçların. genzime yasak bırakıp bunu yutma diyorsun. söz dinleyemem söz konusu sen olduğunda. ama ben yetim bir sancıyla ne yapılır bilmiyorum. durmadan çeviriyorsun göğsümdeki bıçağı. bakıyorum. senin avuçlarında çırpınıyor kafesini kırmak isteyen kuş gibi. avcılara yem olacağını bilmeden. ki gözlerin en büyük sapan. cenneti düşlüyor cehennem ateşinden kaçarken. oysa göğsümün paçaları çoktan tutuşmuş sana. kafamda kendini kusturan düşünceler ve zeminde asılı gövdem. kemiklerime çapraz fotoğraflar asmışım ve her birinin köşesinde silik tarihler. hatırlamıyorum çünkü göremiyorum. parmaklarım yazıyor ama ben okuyamıyorum. göz bebeklerime perde çeken bu vicdanı al benden, kat kendine. senin için aştığım tüm dağları yok sayarsan, yollar yüzüne tükürmez mi sanıyorsun? kirpiklerin incinmesin diye kahırsız kelimeler seçmeye çalıştım ama ağzımda da en güzel kahır durdu. ellerin karın boşluğuma yerleştiğinde yirmi üç yılanla boğuşurum. parmak uçların tanrıya inandırır beni. soluksuz kalacağımı bilsem de hareket edemem. çünkü senin ellerinde doğdum. ölüm ise bir senin ellerinde yakışır bana. ama senin dönüşün yok. akşamlara sinen yüzün var, sen yoksun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yakaları kan nakışlı.
De Todoboyumu aşan tüm günahları yangına evlat edindir. -şiirler bana ait.