suyun içinde yangın vardı.

64 3 0
                                    





külünü yaktılar bir ankanın. senin avuç içlerinden genzime doğru akan bir deniz var. nefesini şah damarımda hissettiğim an yaşam beliriyor boynumda. dudakların mahrem bölgelerimde soluklanırken lav gibi eriyip yok oluyorum. parmak uçların tenime dokunduğu her an farklı bir günahı örtüyor. gözlerini bana araladığında cennetin hangi kapısını açtığını bilmiyorum. bilmiyorum ama açıyorsun. ne tarafa yanıyorsak oramıza ek beni. sen sanıyor musun ki ben bu silsileyi daha önce yaşadım. bu çok farklı vie. ben karşında tek kurtuluşu ipinden kopmak olan kısrak gibi yüzüne bakarken senin bakışların koyulaşıyor ve beni kıskıvrak yakalayıp girdabında savuruyorsun. sanki kanım fokur fokur kaynıyor oysa kanım da sensin. şu evrenin belki tüm olaylarına direnebilirim ama sana. cümlenin devamında çok acizim. sana direnemem vie. her şeyi silebilirim ama sana silinirim. tüm uzuvlarım seni rabbı bilmiş. ben ona da diklenirdim senden önce. ama şimdi birbirimize yırtık yırtık bakarken rabbı görüyorum gözlerinde. artık eskisi gibi düşlemiyorum ölümü. beni güldürecek tek bir andan alıkoyma diye. ama biraz olsun durdur kendini lütfen. bana senden sağ çıkmayı öğret gitmeden. ben tırnaklarımla besledim tanrıyı. şeytan ağzını her uzattığında ondan kaçırıp sana getirmedim mi. bunun karşılığı bu olmamalıydı. tüm büyüleri sarmaşık gibi doladım bileklerime. sen benden dua istedin de ben etmedim mi, sana inanmadığımı söylerken bile. ellerimi istedin de uzatmadım mı boylu boyunca. sana yemin olsun alıp kessen sesim çıkmazdı. artık şeytana yedireceğim etimi. ayaklarımın altına kadar tiz bir titreşim gibi yayılıyorsun içimde. o kadar yoğunsun ki savunmasız kalıyorum dokunuşların tenime sinerken. cehennemde cezam bitmiş koşa koşa cennetin sularına gitmişim. kalbim yanardağ gibi etrafa sıçrarken içtiğim her yudum sensin. o kadar tezat ki yanarken de seni hissediyordum. sen sanıyor musun ki bedenime değdiğinde bu sadece bedenimle sınırlı kalıyor. kalmıyor vie. ruhumu sağa sola çarpıyorsun. yüzlerce kilometre ötemden kemiklerimi titretiyorsun. omurgamın her boğumuna dizdiğin çiçeklere ithafen. senin ellerinde hayat var. beni tüm benliğine dik. yollara bulaşan kırmızılığımdan tanı beni. ben o ankaydım.



 ben o ankaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

yakaları kan nakışlı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin