-tapınağımla birtakım münakaşalar-
köprünün altından çok kasvet aktı.
tutup silkelemeye çabaladıkça,
yakalarına kan nakışladım.
çekilmedi çamuru iğnelerimden.
üstüm başım yerle yeksan.
tanrı iris kokulu bariyerler dizdi yoluma.
çiğnediğin çiçek eğildi diye kaldırım suçlanmazmış.
kat izlerimle doğrulurken sana,
sol bileğime altı sonbahar astılar.
kırgın akşamüstleri sindi pencereme.
ben bir tanrıdan geçemedim mevâ.
bir de gözlerinin eğrisinden.
senin için tüm bunları yokuşa sürüklerim,
ama yok oluşunla bu savaşı kaybederiz.
kucağımın yaşam çizgilerine devir dizlerini.
geçmişinde göçmüş ya başına ocak bildiklerin.
dumanını dağıttığın oda genzini mi yaktı,
ev sandığın elden savrulmak zor mu sandın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yakaları kan nakışlı.
Randomboyumu aşan tüm günahları yangına evlat edindir. -şiirler bana ait.