naaş.

212 20 5
                                    



-deviriyorsun yaşını,
yitiriyorum ve bu dinmeyecek gibi.
gölgende mora boyandığım günlere ithafen,
milim kaymıyor göğümden renklerin-
ben bu gece sevmiyorum mumları.
bağlılığın biterse sönerdi,
avuç çizgilerimde can verdi.
kalan yangın artıklarını bağışladım sana.
belki de hiçbir mum,
böyle güzel solukla sönmemişti daha.

ben küçükken bahçemizde sardunyalar yetişirdi.
gücenmesin, gözlerimden kırmızıydılar.
hep zarar vermeden değmek istedim dallarına,
ama döktü yapraklarını her dokunuşumda.
omurgamın nadide sardunyası,
epey ağır geldim nahif boynuna.
ayrılıyorum daha da incitmemek adına,
güneşe kör kasvet besleyen parçalara.

ben sadece bugün sevmiyorum geceyi.
çünkü köşem bellediğim karanlık,
varoluşunla kaybolurdu.
ben hep karaydım,
sen sadece biraz yaşattın.-yaşarttın-
ağırladığın anlara minnet duyarım uğurla beni,
kan çanağı tohumlarında bir naaş kaldırır gibi.
ben hiçbir çiçekten kabul görmeyen,
ölümü seyredalmış köşelerdeyim.
-bir süreliğine doğurduğum gökkuşağı,
senindir, uzan-

-bir süreliğine doğurduğum gökkuşağı,senindir, uzan-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yakaları kan nakışlı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin