is.

780 69 11
                                    



çekmecedeki anılar köşeye sinmiş,
gün yüzünde kurcalanmayı arzular.
bir el uzansın, bir el.
paslı kan şarabından arındırsın.
şimdi yüzüme çarpması bir rüzgara bakan,
anıların üstünü çarşafla örttüm.
sesin tenime iğnelenen doğum lekesi.
kulağımda çatırtısı kemiklerimin,
bir okyanusun yandığını hissettim.

ben suratıma inen tokatlarından,
ürkek ellerimle gömleğinin ucunu asılıp,
yine senin arkana saklanmaya çalıştım.
sen kasırgaya kapılmış gibi sürüklenirken,
kendimi önüne siper etmem,
yetmezdi ki, yetmezdi.
kendini uzaklara emanet ederken,
rüzgar beni saç tellerimden astı göğe.
tam burada bir kibrit yaktım.
ateşe verdim kalan son demleri.
alev aktı ama yanmadı uçurum.
dumandan önümü göremedim ama,
tek bir kelimen dahi kül olmadı.
bu yola çıktığımda,
elbisemin bembeyaz oluşunu yüzüme vururcasına,
üstümde yangının hediye ettiği lekeler.
tenime sinen kirli is gölgeleri.
ben bu gece,
vedalar kustuğum köşe başına diz çöktüm.

ben bu gece,vedalar kustuğum köşe başına diz çöktüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yakaları kan nakışlı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin