ateşi söndürmek için suyu feda eder insan.
sen bir su için kaç yangın harladın?
dindirmediğin alevler işgal ederken beni,
suyunu hangi toprağa döküyorsun şimdi?
sarmaşıkların tanımsız solukları,
iğnelenirken kasetlere,
eski bir rüzgar titretir şarkıları.
sen tanrının sesine düşen yansımasın.
bense seni duymak için,
zehirli notaları yutan günahkâr.
bekliyorum,
tenime güller yaymanı.
sonra dikenlerini basmanı.
nahif ve gaddar.
sana yalan söyledim,
burası uçurumun sonu değil.
ve ben hiçbir zaman geri dönmedim.tozlanmış bir tren garında,
sarılı bulunmuş ölüm rayları.
ben ne zaman yağsam seni,
ay doğuyor satır aralarına.
kızıl karanfiller açıyorum sana.
nerede bir savaş kaybedildiyse,
sırtlandım hepsinin baş harfini.
eşiğine kadar geldim ama adını bağıramadım.
beni bağır.
yitik matemler dolandı kalemimin ucuna.
ben ne zaman şiirimden öpsem seni,
kırmızım kana yağmalanıyor.
infilak ediyor dudağımdaki yama.
sokağa atılmış bir çocuktan,
daha küskün baktırma mevâ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yakaları kan nakışlı.
Randomboyumu aşan tüm günahları yangına evlat edindir. -şiirler bana ait.