dilhun.

422 34 5
                                    

saç diplerimi asılan ayrı düşmeler vardı.
kollarının altından usul usul sızan hezimetler.
düşen yağmurun teninde bıraktığı mahzene,
saklamışsın idamını yıllansın diye.
yavrularını ağacın kovuğuna emanet eden kuş,
geri döndüğünde yuvasını yerinde bulamazsa,
bu kimin yenilgisidir?
aç kalmayı mı yeğlerdin ölmeyi mi?
acı şimdi inci gibi dizilmiş boğazına,
ateşten başka lokma girmemiş ağzına.
o kuşa yavrularını geri bahşedebilir misin?
kaybettiği evlatları karşısında,
kendi kendini öldürebilme yetkin var mı?
senin bağışlanma miadın çoktan geçti,
af dileme. kırıldı çerçeve.

kefene sarınana dek gönlümdeki sevda.
bu inkarlarım gözlerimde paslanır.
affetme beni dilhun.
sesindeki tılsımın çukuruna battım,
eteklerim çamura bulandı.
ben böylesine tutuşurken dizine,
bu uçurumlar hak mı?
böylesine tutukluyken denizine,
bu yangın reva mı?
vurgunum çiçek bahçesi değil,
muharebe alanı.
kanıma ağını salmış,
bu keder inletir benliğimi.
ama sen yine de,
affet beni dilhun.

ama sen yine de,affet beni dilhun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yakaları kan nakışlı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin