#23

411 53 14
                                    

Boka sarmış yazım ve noktalama yanlışlarımı es geçerek söylüyorum- son bir kaç bölümü telefonla yazmak zorunda kaldığım için 7388237 tane teknik hataya yol veriyorum kağıt yerine kapıt falan. Ben bırakırdım abi helal olsun sizedevam ediyorsanız dnmdmfkfkf

~İyi okumalar

-------

Tae, Jimin ve Hoseok halterların bulunduğu kısımda bir birlerine güç gösterisi yaparken siyah saçlı da avlunun bir köşesinde duvara yaslanmış onları izliyordu.

Bir kaç gündğr Jimin'de bir gariplik sezmişti bu yüzden içi hiç rahat değildi. Bariz bir şekilde küçük olanın haraketleri ve konuşması onu bir şeylerin rahatsız ettiğinin göstergesiydi.

Yoongi bir kaç kere Jimin'e bir sorununun olup olmadığını ve eğer bir şeyler varsa da anlatması gerektiğini söylemişti fakat küçük olan her seferinde geçiştirmişdi onu. Bu yüzden de daha fazla üzerine gitmeme kararı almış ve akışına bırakmıştı.

Bu gün de diğer günlerki gibi ilerliyordu. Jimin, sabah koğuşlardan çıktıkları andan beri gerek yemek saatinde gerek avlu tüm gün sessizliğe gömülmüştü.

Şu an Taehyung ve Hoseok'la gülüşüyor olması da Yoongi'nin onlardan uzakta olmasının verdiği rahatlıklaydı. En azından büyük olan böyle düşünüyordu.

Ama olay düşündüğünden daha farklıydı. Evet, Jimin MinSeok'la olan konuşmasından sonra sessizleşmişti, esasen de Yoongi'nin bulunduğu ortamlarda.

Yine de bu durum duyduğu şeylerden sonra Yoongi'den çekindiği, korktuğu için falan değildi. Böyle bir olayı duymak, hele ki bunu bizzat Yoongi'den değil bir başkasından duymak içine bir rahatsızlık hissi bırkmıştı doğal olarak.

Bunu Yoongi'yle konuşması gerektiğinin de biliyordu ama böyle bir konuşma için doğru düzgün bir ortam yoktu ona göre.

Bu yüzden de Yoongi'nin kendisi için endişe dolu sorularını her seferinde geçiştirmek zorunda kalıyordu ki, bu durumdan kendisi de hiç memnun değildi.

Yanlarına yaklaşan bedenle üçlünün yüzü oraya dönmüş ve gelen kişinin Jungkook olduğunu farkettiklerinde bir birleriyle bakışmaya başlamışlardı.

En çokta Jimin, Hoseok'a 'sakin ol'der gibi bakuyordu çünkü Jungkook, Taehyung ve Hoseok'un bulunduğu ortama ne zaman girse bir gerginlik yaratır, genelde Hoseok'a sevgilisi üzerinden sataşırdı.

Yüzünde çoğu zaman takındığı o ifade vardı; dilini arka dişlerine yazlayarak sırıtıyor ve yavaş adımlarla kendilerine doğru yürüyordu.

Daha doğrusu Hoseok'a doğru.

Sonunda vardığında kollarından birini Hoseok'un omzuna atmış, diğerini de cebine sokmuştu. Omuzuna attığı kolunun eliyle Hoseok'un kahverengi tutamlarını parmakları arasına alarak oynamaya başlamıştı.

Ardından yüzü önce kendisini sinirle izleyen genvin suratına, ardından da diğerlerine dönmüştü.

"Bir yaramazlık yapmıyorsunuz değil mi? Farkettim de son zamanlarda fazla kenar köşeye çekiliyorsunuz." Bunu söylerken Taehyung'un gözlerine bakmıştı.

Uzaktan Jungkookun laubali haraketletini gören Yoongi de olduğu yerden kalkmış, onkara doğru ilerlemişti.

Yoongi'nin de yüzündeki ciddi ifadeyle aralarına katıldığını farkettiğinde birazda onun üzerinden yürüme kararı almıştı.

"Esas da sen, Yoongi. Yaramazlıklar hep senin başının altından çıkıyor, biliyorum." derken gözlerini kısmış ve oyuncu bir tavır takınmıştı.

Alcatraz -《yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin