Siz çoktan anlamışsınızdır ama ben yine de söyleyeyim, bölüm ortasında italikle yazılan kısımlar karakterin anıları. Bölüm sonunda italikle yazılan kısımlar ise okuyuculara gösterilen anılar. Yani bunu karakter anımsamıyor, sadece ben size kısa kesitler gösteriyorum geçmişten. Umarım aydın olmuştur :(
İyi okumalar~
Hastanede odasında uyuyan genç on üç saatin sonunda uyanmayı başarmıştı. Gözlerini yavaş yavaş araladığında, göz kapakları arasından süzülen hastane ışığı gözlerini almış, gözlerini sıkıca kapatmasına neden olmuştu. Bir on saniye bekledikten sonra yeniden gözlerini açmayı denediğinde, bu sefer başarılıydı. Kısık bakışlarıyla önce beyaz tavana bakmış, sonraysa kafasını sağa doğru yatırarak etrafa kısa bir bakış atmıştı. Yatmış olduğu yatağın sağında kahve renkli bir koltuk, arkasındaysa perdeleri çekilmiş bir pencere vardı. Sol tarafında kirli beyazda bir tezgah ve musluk, yatağın baş kısmının birleştiği duvarda ise kapı.
Hapishane değil miydi burası? Sonunda kurtulmuş muydu? Suçsuz olduğunu anlayıp o soğuk mezardan çıkarmışlar mıydı onu?
Aldığı sakinleştiriciler yüzünden saatlerce baygın yatmıştı. Uyandığındaysa olayları tam olarak kavramaması normaldi. Bu yüzden hastane odasında olduğunu görünce sonunda Alcatraz'tan kurtulduğunu sanmış, suçsuzluğunun kanıtlandığını düşüne kapılmıştı. Ama maalesef ortada öyle bir durum yoktu.
Jimin'in farkında olmamasına rağmen o hala Alcatraz'ın sınırları çerçevesinde, dört arkadaşını içinde bulundukları evle birlikte diri diri yakmakla suçlu bir mahkumdu.
Hayat bu gencin yüzüne gülmeyi bırak, dönüp bakmamıştı bile. On altı yaşında yönelimini öğrenen babası yüzünden evden kovulmuş, liseyi bırakmak zorunda kalmıştı. Yapmak zorunda kaldığı bu eylem bile artık hayatının yarısından çoğunu heba ettiğinin göstergesiydi. Aile desteğinden mahrum kalmış, üstüne liseden bile mezun olamamıştı. Kurduğu 'arkadaşlıklar' pek iyi yönlü olmamış, ilerlediği çukura varma süresini daha da kısaltmıştı. Belki de bu yüzden derler ya ' kendinize yakın tuttuğunuz ilk beş kişiyi doğru seçin'. Jimin tüm şansı harcamıştı. Hemde yanlış seçimlerle.
" Jimin, bu gün biraz içmeye ne dersin?"
" Bende pek iyi etki bırakmadığını biliyorsun İzabel."
" Hadi ama, ayık kalmakta ne var?! Hayatı daha çekilmez kılıyor sadece"
" Jimin, Lawson caddesindeki bara gitmeye ne dersin?"
"Orada pek tekin tipler olmadığını duydum Cal ."
" En kötü ne ola bilir ki? Saat on'a hazır ol, biz seni alırız."
" Bir nefeslik çek işte oğlum, mükemmel bir şey."
" Bu geceyi benimle geçirmeye ne dersin?"
" Bence geceyi birlikte geçirmeliyiz, hemde üçümüz"
" Zevk alacağından emin ola bilirsin. Ben kefilim"
" Şunu bir denemen lazım Jimin. "
"Nasıl kullanıldığını bilmiyorsan ben gösteririm."
" Damar yolu açmayı öğrenmen gerekiyor artık.
" Bir seferlik bir şey olmaz"
Jimin aklına dolan eski anılarla bu sefer gerçekten kendine gelmeye başlamış, neden burada olduğunu kavramaya anlamıştı. Eğer vücudu onu zaman konusunda yanıltmıyorsa dün getirilmişti buraya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alcatraz -《yoonmin
Fanfiction"Toplum kurallarına uymayanlar hapishaneye gönderilir, hapishane kurallarına uymayanlarsa buraya." Başlama tarihi: 29.08.2020 Bitiş: 18.05.2021