İyi okumalar~
"Bu gün bir hafta tamamlanıyor. Yoongi'nin bu gün çıkması gerek."
Jimin söylediği şeye bir yanıt alamadığında ağzındaki kaşığı çıkarmış, tam karşısında oturan Hoseok'a bakmıştı.
Karşısındaki genç düşünceli bir şekilde elindeki kaşıkla tabaktaki yemeği bir öne bir arkaya sürüklüyor, masaya oturdukları andan beri yaptığı gibi ağzına bir lokma bile almıyordu.
"Hoseok"
Jimin'in tekrar seslenmesiyle nihayet bakışlarını önündeki tabaktan kaldırmış, karşısındaki gözlerle buluşturmuştu.
"Ah, kusura bakma Jiminie, dalmışım."
"Orasını bende farkettim..." diye mırıldandıktan sonra devam etmişti.
"Bir sorun mu var? Koğuşlardan çıktığımızdan beri bir düşüncelisin."
Jimin'in sorusuyla Hoseok sıkıntıyla nefes vermiş, elindeki kaşığı da tabağın kenarına bırakmıştı.
"Hayır, sadece Tae'yi düşünüyordum. Nasıl olduğuna dair hiç bir haber yok, Yoongi de olmadığı için hiç bir haber alamıyoruz. Onun için endişeleniyorum"
"Anlıyorum..."
Jimin duyduğu açıklamayla sessizliğe gömülmüş, tabağındaki bezelyelere bakmıştı kısa bir süre. Daha sonra aklına gelen fikirle Hoseok'a dönmüştü.
"Daha fazla endişelenme artık. Bak, Yoongi bu gün gelecek. O bir haber alır hatta belki onu görmeni bile sağlar, hm?"
Hoseok, Jimin'in yüzündeki gülümsemeyle söylediği şeye karşın aklındakileri söyleyip söylememek arasında kalmıştı. Daha sonraysa zaten bir kaç saat sonra öğreneceğini düşünmüş, bakışlarını siyah saçlıyla buluşturmuştu.
"Jimin-ah, Yoongi'nin bunlarla uğraşacak durumda olacağını sanmıyorum..."
"Nasıl yani?"
"Yanisi, yanına giderken-"
Bunu söylerken lafını yarım kesmiş, etrafa bir göz attıktan sonra daha kısık sesle devam etmişti
"-ne durumda olduğunu kendin de farketmişsindir. Genellikle delikten çıktıktan sonra mahkumlar bir iki gün zar zor koğuşundan çıkar. Ağrıları yüzünden."
Hoseok'un söyledikleri Jimin'e delikteki o günü hatırlatmıştı. Yoongi'nin ağzı yüzü yara, haraket etmekte bile zorluk çeken hali gözleri önünden hiç gitmemişti fakat bu ihtinali düşünmemişti de. Duydukları içten içe onu üzmüştü çünkü o günden sonra bir daha Yoongi'yi öyle acı çeken bir halde görmek istemiyordu. Buna rağmen zaten endişeli olan Hoseok'un moralini bozmamak için yüzüne güzel bir gülümseme kondurmuştu.
"Yine de sen Tae konusunda kendini ferah tut. Bir süredir habersiziz zaten. Yoongi geldikten sonra bir kaç gün daha dayabiliriz değil mi?"
Desikten sonra bir cevap beklemeden yüzünü tabağına dönmüş, etraftaki herkes kalktığı için o da hızlıca tabağında son kalanları da hızalıca ağzına tıkıştırmıştı.
~
"Bu hafta çamaşırhaneye gideceğiz biliyorsun değil mi?"
Jimin ve Hoseok avluda yan yana yürürken bir taraftan da okyanustan gelen hafif ama soğuk esintilere karşı kendilerini korumaya çalışıyorlardı.
Bu durum avlu da çok fazla yaşanırdı. Esasen de yılın soğuk zamanlarında Alcatraz Büyük okyanusun ortasında yerleştiği için bu okyanusun soğuk rüzgarlarına ev sahipliği yapıyordu. Bu günler de avluya çıkan mahkumlar genelde avlununun duvarlarının yakınlarında yürümeye çalışır, ola bildiğince yüksekte duran banklardan kaçınırlardı. Bununla yanaşı avlunun bir kenarında halter kaldırmaya ya da koşmaya çalışarak kendini ısıtanlar da vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alcatraz -《yoonmin
Fiksi Penggemar"Toplum kurallarına uymayanlar hapishaneye gönderilir, hapishane kurallarına uymayanlarsa buraya." Başlama tarihi: 29.08.2020 Bitiş: 18.05.2021