Kameriyede annemle aramızda geçen sohbetten sonra,annem yalnız kalmak istediğim için saraya geçmişti. Bense kendimle baş-başa kalıp,hayatın bana tanıdığı ikinci şansı doğru şekilde değerlendirmek konusunda düşüncelere dalmıştım. Gelecekle ilgili ne kadar planlar kurarsam kurayım,Drake hep bu planların bir parçası oluyordu. Belki de artık bunu kabullenmeliydim. Artık ona karşı olan hislerimi görmezden gelmeye çalışmam ikimize karşı haksızlıktı belki de...
Uzun zaman sonra duvarlarımı indirmenin zamanı gelip çatmıştı. Ama bu hiç de kolay olmamıştı. Aslında bu duvarları indiren ben değil,her defasında güvenimi kazanarak,kendini ıspatlayarak engelleri aşan Drake'in tâ kendisi olmuştu. Bana kalan tek şeyse,onu kabullenmekti!
Ve artık hazırdım! Artık tereddütsüz bir şekilde ona karşı olan hislerimi dile getire ve gideceğim hayat yolunda Drake'e bir şans tanıya bilirdim!
Hislerimi kabullenişimle gelen cesaretim,ona aşk itirafı etmem gerekçesinin getirdiği heyecanla yerle bir olmuştu. Ah,Tanrım,ben ne yapacağım?! Ona karşı olan hislerimi nasıl dile getireceğim?!
***
Babamın bana seslenmesiyle düşünceler aleminden ayrılıp,gülümseyerek babamın bana doğru koşuşunu izledim. Babam yanıma varar-varmaz beni kolları arasına alıp,saçlarıma öpücük kondurdu sevgisini belli ederek.
"Sana bir şey olacak diye çok korktum, kızım!"
"İyiyim baba,merak etme!" dedim onu sakinleştirmek için.
"Ne zaman uyandın?! Bana niye kimse haber vermiyor?!" dedi babam sinirle.
"2 saat oldu. Onlara kızma lütfen,ben sürpriz yapmak istedim."
"Sen iyisin ya,önemli olan o kızım! Hadi içeri geçelim!"
Babamla birlikte içeri geçince,annem ve Morgana'nın heyecanla bir konu hakkında konuştuğunu,Drake ve Antoan'ınsa,bir kenarda durup,şaşkınca ve bir şey anlamıyormuşcasına onları sessizce izlediğini gördüm.
"Hey,neler oluyor?!" dedim merakla.
"Ah,Triss,hemen yanımıza gel,bunlar bizi umursamıyor!" dedi Morgana Drake ve Antoan'ı gösterip,gözlerini devirerek.
Annem de onlara bakıp,aynı Morgana'nın yaptığını yaparak,bana doğru dönüp,konuşmaya başladı. Bu ikisi baya iyi anlaşıyormuş gibi gözüküyordu.
"Kızım,kaç gündür sarayın üzerinden kara bulutlar eksik olmadı. Klaus ve benim 20 yıl o iğrenç yerde işkence çektiğimizi biliyorsunuz. Sonra bizi iyileştirmekle ne kadar uğraştınız. Daha yeni uyanmıştık ki, Khai pisliği ortaya çıkıp,seni kaçırdı. Neyse kötü şeyleri hatırlatıp,içimizi yeniden karartmak istemem. Uzun zamandır işler yolunda gitmese de, şükürler olsun ki, şimdi her şey çok iyi. Demeye çalıştığım şey o ki,bu gece bir davet düzenleyelim. Eminim bu hepimize çok iyi gelecektir.Öyle kalabalık olmamıza gerek yok. En yakınlarımızı çağırıp eğleniriz! Ne diyorsun?!"
Annemin fikrine önce pek sıcak bakmasam da,aklıma düşen parlak fikirle,yüzümdeki kocaman gülümsemeye engel olamadım. Ağzımı açıp,cevap verecekken,Drake'in sesini duyunca duraksadım.
"Bence de bu çok iyi bir fikir,ama Triss daha bir kaç saat önce uyandı. Daha hazır olmaya bilir buna. Bir kaç gün dinlensin,daha sonra da yapa biliriz aslında..." dedi lordum beni düşünerek.
Drake'in beni düşünmesine ayrı bir sevinsem de,bu konudaki fikirlerimi belirtmek için hemen lafa daldım.
"Ah,hayır,bence de bu çok güzel bir fikir! Ayrıca Drake beni düşünmen çok güzel, ama kendimi çok iyi hiss ediyorum!" dedim Drake'e bakıp,gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat ~ Melez serisi- I ~
Fantasy✨🌿Hikayeden kısa bir alıntı🌿✨ O güne kadar tek istediğim elimde olanlara şükr edip,hayallerim uğrunda savaşıp,başarılı olmaktı... Ama o günden sonra hayatımın tepe taklak olup,180 derece değişeceğini nereden bile bilirdim ki?! Hayatıma bomba gibi...