Bölüm 13: Beyaz kurt kehaneti...

250 112 40
                                    

"Neler oluyor?! dedim.Benden ne saklıyorsunuz?" diye bağırdım öfkeyle.

Sesimin tonu onları ikna etmiş olmalı ki, Drake öksürerek boğazını temizledikten sonra yerinden kalkıp bana doğru gelmeye başladı.

"Sakin ol,lütfen! Sen istemediğin sürece Vladimir'in ortalığa atıp kaçtığı konu hiç bir önem taşımıyor!" dedi Drake sakince.

"Yine de bilmek istiyorum!Vladimir ne demeye çalışıyordu?!" dedim sesimi az öncekine nazaran yumuşaltarak.

"Göstersem,daha iyi!"

"Anlama...-"

Söyleyeceğim kelime yarıda ağzıma tıkılıp kalmışken,gözlerim karşısında beliren manzara ağzımın açık kalmasına neden olmuştu. Saniyeler önce benimle konuşan bu adam,kocaman bir beyaz kurda dönüşmüştü karşımda.Parlak kürkü beni benden almışken,Drake'se gözlerimin içine bakıyordu sakince.Ben gözlerimi gözlerinden kaçırıp başımı aşağı doğru eğince,onun yeniden insan formuna döndüğünü hiss ede biliyordum.

"Ama,bu nasıl olur?! Bana beyaz kurtların bir kaç yüzyıldır neslinin tükendiği söylenmişti." dedim bakışlarımı yerden kaldırıp,dosdoğru yüzüne bakarak.

"Sen beyaz kurt deyil misinki?" dedi o da alayla yüzüme bakıp,gülümseyerek.

"Öyle...ama benden başka olduğunu bilmiyordum.Benden sakladığınız şey bu muydu yani? Bunun konumuzla ne alakası var?! " dedim yeniden asıl konuya odaklanarak.

Bu sorumla da yerinde sessizce oturan Morgana ayaklanıp, konuşmaya başladı.

"Triss,kurt kehanetine göre yüzyıllar sonra gün gelecek iki beyaz kurt yeniden bir araya gelecek! O iki kurt güçlerini birleştirip,kurtların kaderini değiştirecekler. Artık dolunay zamanı kendilerini kontol ede bilmekle kalmayıp,vampirlerden kendilerini koruya bilecek güçe sahip olacaklar.Ama her iki kurdun bu güce sahip olması için...-"

"Sahip olması için...?!" diye sorusunu tekrar ettim devam etmesi için.
"Birleşmeleri,yani evlenmeleri lazım.Bu sizin kaderiniz!..."

Duyduğum şey karşısında öfkeden ellerim esmeye başlayınca,bir taraftan da benimle aynı odada bulunan ve az önce söylenenlerin hepsini duyan Edward geldi aklıma.

"Öyle bir şey asla olmaz,olamaz. Saçma-sapan bir kehanete göre sevmediğim biriyle evelenecek değilim!" dedim öfkeyle.

Gözlerim Edward'la buluşuncaysa,yerinden sıçrayıp,Drake'in üzerine atladı. Ben onu durdurmaya çalışsam da,çoktan Edward tarafından odanın diğer tarafına fırlatılmış Drake elinin tersiyle ağzının kenarındaki kanı temizliyordu.

"Ne dediğini sanıyorsun sen,ha?! Triss asla seninle evlenmeyecek!" dedi Edward hala soyumayan öfkesini onun üzerine kusarak.

"Edward,sakin ol! Zaten öyle bir şey asla yapmayacağım. Kendine gel!" diye onu sakinleştirmeye çalışınca,Drake yerinden kalkıp,Edward'ı tek eliyle havaya kaldırdı.

"Sen de kim oluyorsun ve bunu yapma cüretini nereden buluyorsun?! dedi Drake sinirli bir şekilde parmakları arasında debelenen Edward'a.

"Ben Triss'in sevgilisiyim.Böyle bir şeye asla izin vermem!" diye karşılık verdi Edward,bir taraftan da öksürmesine engel olamayarak.

Ben "Durun!" diye bağırınca,Drake Edward'ı yere indirip,gözlerini ona dikerek konuşmasına devam etti.

"Kulaklarını aç ve beni iyi dinle! Triss'in izni ve isteği olmadan böyle bir şey asla yapmam zaten!Anladın mı?!" dedi Drake sert bir şekilde.

Yeni Hayat ~ Melez serisi- I ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin