Keyifli Okumalar !
Elif büyük bir sakinlik ile üzerini giyinirken tüm herşeye tıkamıştı kulaklarını. Eroğlu konağı Semih'in öfkeli sesi ile çınlarken yüreği dahi titremiyordu Elif'in. Silinip gitmiş gibiydi tüm herşey. Daha kaybedecek neyi kalmıştı ki ? Karşısında binlerce parçaya ayrılan adama değdi gözleri . Semih Eroğlu. Neden girmişti ki hayatına ? Kafasının içinde bir sürü nedenli biten cümleler onu rahatsız ederken büyük bir hızla dolabın üzerindeki bavula uzanmıştı. Gitmesi gerekiyordu nefes almasını güç hale getiren bu odadan , bu konaktan.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen ha !? "
İnce bileklerine inen kelepçe gibi ellerden büyük bir hışımla kurtulmuştu Elif. Usulca yutkunmuş ve hiçbirsey demeden elindeki bavulu yatağın üzerine bırakmıştı. Semih'in tek bir sözüne dahi kulaklarını tıkamıştı Elif.
Dolaptaki kıyafetlerini gelişigüzel alıyor yatağın üzerinde serili olan bavula adeta sıkıştırıyordu.
"Eğer bu odadan çıkarsan sana bunun bedelini ödetirim Elif ! "
Elindeki beyaz elbiseyle olduğu yerde kalmıştı Elif. Gözlerini siyah halıya dikmişti. Ardından yavaşça dönmüştü yüzünü Semih'e. Yüzüne alayla bakmıştı Semih'in.
"Bedel ödetirsin öyle mi ? Ben o bedeli bebeğimi kaybederek ödedim zaten Semih."
Semih ne hissedeceğini , ne yapacağını bilemez bir şekilde izliyordu gönlüne eş olanı. Ne derse desin vazgeçmiyordu Elif. Nasıl bir inattı bu ? Hızla yüzünü sıvazlayıp kapıya doğru giden Elif'in önüne geçmişti. Elindeki bavulu söküp almıştı. Büyük bir sinirle karşında duran boy aynasına atmıştı Semih. Canım kırılma sesi odada yankılanırken hızla Elif'in kollarından tutmuş ve sarsmaya başlamıştı.
"Eğer bu konaktan çıkarsan karşında sevdanla iyileştirdiğin , tek bir sözün ile dünyaları yakacak Semih Eroğlu'nu bir daha asla göremezsin Elif ! Sana and içiyorum dar ederim tüm bu cihanı sana ! "
Semih'in kara gözlerinde hiç görmediği bir duyguyu görmüştü o an Elif. Yine de aldırmamıştı.
Semih'in öfkeli sesiyle irkilmişti Hüseyin Ağa. Elindeki kahvesini önündeki vernikli masaya koymuştu. Büyük bir telaşla içeri giren Selma'ya seslenmişti.
"Hayırdır gelin kızım ? Ne bu sesler ? "
Selma kucağında uyuyan bebeğini salonda duran ufak beşiğe yerleştirmişti.
"Elif gidiyor baba . " Hüseyin Ağa'nın yaşlanmaya yüz tutmuş bedeni yerinden kalkarken merdivenlere doğru yönelmişti.
Koridorun başında duran Asmin hanım Hüseyin Ağayı görür görmez yanına koşmuş ve içindekileri bir bir söylemişti.
"Biz alttan aldıkça tepemize çıktı bu gelin. Aslan gibi ağa oğlumu soktuğu şu hallere bak . "
Hüseyin Ağa hiddetle kaldırmıştı tespihli elini.
"Yeter bu kadar sacmaladığın Asmin hanım ! "
Siyah kapının açılması ile ilk önce Elif çıkmıştı koridora , karşında ona bakanlara aldırmadan merdivenlere yönelmişti. Asmin hanımın önünde durmuş ve sadece gözlerine bakmıştı. Ela gözlerine büyük bir hüzün çöreklenirken konuşmak için ağzını açmıştı. Daha sonra usulca yutkunmuştu. Kafasını eğmiş nemli saçları alnına dökülmüştü Elif'in. Hızlı adımlar ile merdivenleri inmiş ve üzerinde hissettiği onca bakışlara aldırmadan büyük avluya çıkmıştı.
Semih siyah kapıyı büyük bir gürültü ile kapatırken şakaklarına giren müthiş ağrı ile sendelemişti. Açık alan dolaba doğru gitmiş Elif'e ait olan ne varsa kucaklamıştı. Sinir sistemi iflas bayraklarını çekmeden önce Semih büyük bir öfke ile camdan dışarı fırlatmıştı kucağında tuttuğu herşeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLLEDE SEN
Genel KurguSemih hızla salondan çıkarken gözleri müptelası olduğu o yüzü arıyordu. Merdivenlere yöneldi ve usul usul tırmandı tüm basamakları. Merdivenleri tırmandıkça kulağına gelen seslerle kaşları kalkarken merakı daha da arttı ve müzik seslerinin geldiği o...