İLLEDE SEN

13. Bölüm

Sürprizzzz!
Multi: Bölüm şarkısı ve dans ettikleri şarkı.

Keyifli Okumalar!

Duvardaki saat ritmik bir şekilde tik tak sesleri çıkarırken Elif'in ruhunu dinlendiriyordu sanki.

Odasında ki ve çevresinde ki seslere nazaran kafası garip bir şekilde sessizliğe bürünmüş ve çok kısa bir süre sonra kafasının içinde ölecek hayallerinin yasını tutar gibiydi.

Dedim ya hayaller ölecekti birazdan. Elif'in içi cayır cayır yanıyor , deli gibi ağlamak etrafa saldırmak istiyordu.

Aynada ki yansımasını boş gözlerle bakıyor , etrafında ki koşuşturan insanları müthiş bir umursamamazlıkla takip ediyordu.

Onun için sıradan olan bir gün çevresinde ki insanlar için özellikle canından çok sevdiği annesi için çok özel bir gün olarak biliniyordu.

Saçını ve makyajını yapan kız arkasından çıkıp hafiften yanına kayınca başından beri bir milim bile kıpırdatmadığı kafasını esmer kıza doğru çevirdi.

"Elif hanım saçınız büyük ölçüde tamamlandı. İsterseniz kıyafetinizi giyin öyle devam edelim."

Oturduğu sandalyeden kalkarken zihni Elif Aydın'a acımasız bir oyun hazırlıyordu.

Kafasında canlanan son çekimi aklına gelirken bu cümleyle birçok çekimde karşı karşıya kaldığını anımsadı.

Yüzünde oluşan buruk gülümseme git gide büyürken yavaş adımlarla odasında ki banyoya girdi.

Kimsenin girmesine fırsat vermeden kapıyı kapattı ve verdiği sözü unutarak sol gözünden kocaman bir yaşın akmasına izin verdi.

Bu böyle olmamalıydı. Banyoya koyulan boy aynasına kaydı ela gözleri . Hırsla gözünden akmak için hazırda bekleyen yaşı elinin tersiyle sildi ve beğenerek aldığı toz pembesi elbiseyi durduğu askıdan aldı.

Kafasının içinde dönüp duran seslere kulak vermeden kendi aldığı kararını fısıldadı banyo duvarlarına.

"Ağlamak yok Elif. Senden istenilen neyse onu yap ve onu yaşa."

Sevmek yürek isterdi. Cesaret isterdi. Sevmek ne olursa olsun umudunu kaybetmemek ve umut isterdi. En önemlisi sabır isterdi.

İşte bunların hepsi Semih Ağa'da toplanmış gibiydi. Sabrediyordu , umut ediyordu.

Biliyordu ki sabrın başının acı sonunun ise tatlı olduğunu.

İnanıyordu da. Onlar , Elif ile ikisi sonun başlangıcı olacaktı.

Onların hikayesi bittiği yerde başlayacak , her seferinde yeniden alevlenecekti.

Elif'in tavırları , en önemlisi duyguları değişecekti.

Gönlü Semih Ağa'nın gönlüne kayacak ve sonun başlangıcı başlayacaktı.

En azından Semih öyle düşünüyordu. İçinden bir ses tam umutsuzluğa kapılacakken kulağına tam da bu cümleleri fısıldıyor Semih'in sönen ateşini yeniden alevlendiriyordu.

Derin bir nefes verdi Semih Ağa. İçinde gitmek bilmeyen bir coşku peydahlanmıştı güneş doğduğundan beri.

Oturduğu divandan kalkıp ellerini terasın mermerlerine dayadı.

Eroğlu konağı en kıymetli güne hazırlanıyordu.

Etrafda koşuşturan hizmetliler , koca koca kazanda kaynayan ikramlar , hazırlanan koca avlu hepsi hepsi Elif içindi.