İLLEDE SEN

17. Bölüm

Keyifli Okumalar!

İnsanların idealleri olmalıydı hayatta.

Ya da birgün gerçekleşecek umuduyla yaşadığı hayalleri.

Elif'in küçüklükten beri gerçekleşecek umuduyla kurduğu hayal tamda içinde olduğu durumdu işte.

Çevresindeki herkes karşı çıksa da başta babası olmak üzere ailesi yetmişti ona.

Üstelik üniversitesini de bitirmişti.

İşletme mezunuydu aslında Elif.

Ama ne olursa olsun içindeki o ukte hep ona yoldaşlık etmişti.

Şimdi karşısında durduğu fotoğraf makinesine bakıyordu.

"Elif hanımın son rütuşlarını da yapalım."

Diye bağırdı Aslı onları izleyen kuaföre doğru.

Kuaför karşısına ki kadının saçlarına biraz daha sprey sıkıp geri çekildi.

Semih kollarını göğsünde birleştirmiş arkasındaki masaya yaslanmıştı.

Elif'in giydikleri moralini bozsa da ses çıkarmadı.

Sonuçta içerde iki tane erkek vardı o da kardeşi Uygar ve kendisiydi.

Yağız inanılmaz bir şekilde heyecanlıydı.

Ne kadar tamam çekiyorum dese de hep son anda eli titremiş ve çekememişti.

Terleyen elini birkez daha sildi.

Az da olsa heyecanı geçiyordu.

Aslı'nın önüne getirdiği dosyayla kafasını kaldırdı.

"Elif Hanımı çekeceğiniz pozlar bunlar Yağız Bey."

Yağız güldü.

Neredeydi havalimanında ki o vahşi kedi?

Aslı karşısında gülen adama büyük bir sabırla bakıp tekrar Elif hanımın yanına gitti.

Yağız önündeki dosyası incelerken kafasını aşağı yukarı sallıyordu.

Bu pozlar düşündüğünden daha iyiydi.

Yanına gelen abisine baktı.

Semih hızla dosyayı Yağız'ın elinden alıp dosyayı incelemeye başladı.

Saçma sapan pozlar olup olmadığına bakarken derin bir nefes aldı.

İstanbul'da ki çekimde verilen pozlar kanını beynine çıkarmıştı.

Ama işte el mahkum birşey diyememişti.

Şimdi kafasına yatmayan en ufak bir şeyde ortalığı ateşe verebilirdi değil mı?

"Hazırız Yağız Bey."

Aslı'nın seslenmesiyle Yağız makinenin karşısina geçti tekrar.

Elif inanılmaz hissediyordu şuan.

Karmakarışıktı.

Heyecanlıydı.

Sanki ilk defa yapıyordu bu işi?

Bunun sebebi neydi?

O kadar önemli kişilerin izlediği çekimlerde bile soğuk kanlılığını korumuş , kalbi böyle gümbürdememişti.

Bunun nedeni onu dikkatlice izleyen Semih miydi?

Yoksa acemiliği mi?

Acemi olduğunu düşünmüyordu Elif.