10. Bölüm

16.1K 622 35
                                    

Keyifli Okumalar

Arabanın içindeki sessizlik Elif ve Semih'in kafalarının içindeki seslere nazaran biraz fazlaydı.

Kafasını arabanın süratinden dolayı düzgün görünmeyen yol kenarında ki ağaçlara çevirdi.

Yarım saat önceki olay kafasında dönüp dururken neden gitmediğini soruyordu kendine.

Ne kadar sorarsa sorsun beklediği cevabı alamıyordu ki Elif kendinden.

Abisi ve Hazal için mi gitmemişti , yoksa dudağına değen dudakların etkisinde kaldığı için mi?

Elif için bu tam bir muammaydı.

Arabanın durmasıyla kemerini çıkarırken yanında ki adama bakmamaya çalıştı.

Çünkü baktıkça bakası geliyordu.

Arabadan indi ve karşısında onları bekleyen grubu gördü.

Semih arabada tek kelime dahi etmeyen Elif'e baktı.

Bir kaç dakika öncesi dudaklarına değen tat o kadar muhteşemdi ki!

Belki o son cümleyi kalbi sızlaya sızlaya söylemişti , belki gidecek diye ölesiye korkmuştu ama Elif gitmemişti.

Onu şaşırtan şey Elif'in tek kelime dahi etmeyişi ve gerisin geriye arabaya binişiydi.

Onları bekleyenlerin yanına giderken Elif'in yanına doğru yaklaştı.

"Nerde kaldınız oğlum?"

Asmin hanım oğluna ve Elif'e bakarken birşeylerin olduğunu çoktan fark etmişti.

"Hiç öyle dolaştık ana."

Oğlunun kendinden emin çıkan sesiyle gülümserken Elif'in yanına gitti ve gözünün önüne gelen saçını kulağının arkasına doğru itti.

"Alışverişe başlayalım mı artık kızım?"

Kendisine yöneltilen soruyla kendisine gelen Elif sabah günlüğüne yazdığı yazıyı hatırlaması ile yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.

Ne çabuk unutmuştu öyle.

Eski Elif olacaktı o.

İstanbul' daki gibi .

"Tabi başlayalım Asmin teyze."

Asmin hanım Elif'in verdiği cevapla memnun bir şekilde gülümsedi ve Hazal'ın yanında olan Mirzan'a baktı.

"Siz de Semih'le oturun bir yerlerde Mirzan."

Mirzan kaynanasının isteğini kıracak değildi.

Hazal'a son bir kez gülümsedi ve gözünü Elif'den ayırmayan Semih'in yanına gitti.

Elif'i , kardeşini az da olsa tanıyorsa kesin birşeyler olmuştu.

Bayanlar alışveriş için çarşıya doğru adımlarlarken Semih Elif'in arkasından baktı.

Sandığından daha güçlüydü Elif.

Daha azimli , daha cesur .

İstese bir dakika düşünmez önüne sunulan bu teklifi elinin tersiyle itmez çeker giderdi İstanbul'a .

Ama yapamamıştı işte.

İşin tuhaf yanı ise Elif'in o 'git' lafını duyar duymaz  kalbinin içinde bir yerlerde hissettiği inanılmaz baskıydı.

Aklının ucundan bile geçirmemişti gitmeyi.

Sahi bu yüzden değil miydi kendine olan kızgınlığı?

İLLEDE SEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin