İLLEDE SEN

23. Bölüm

Keyifli Okumalar

Bölüm şarkısı : Gülşen - Nazar Değmesin

'Gözlerinde gördüğüm , tam dibine düştüğüm o kuyuda yaşamak istiyorum Semih Eroğlu. Benim can suyum o kuyuda. Benim canım sende. '

Elif lacivert kapaklı günlüğünü kapatıp uzun uzun bakmıştı odasına.

Her sabah karşısına geçip kendini incelediği boy aynasına , canı sıkkın olunca yatağına uzanıp boş boş baktığı beyaz avizesine daha sonra da ela gözlerini kucağında tuttuğu günlüğüne çevirdi.

Ah bu günlük.

Aklındakilerinin diline değil de eline vurduğu herşeyi bir bir döküyordu tertemiz sayfaya.

Döktükçe rahatlıyor , yazdıkça içinde tarif edilemez bir his beliriyordu.

Çocukluğuydu bu günlük onun.

Gençliğiydi.

Söylemek isteyip de söyleyemedikleri , bazen kendisine itiraf edemedikleriydi.

Dolan gözlerine inat kırpıştırdı güzel gözlerini.

Bir damla yaş tam günlüğünün ortasına düşerken iç çekti Elif.

Üzerindeki bindallısı , karşısında asılı olan bembeyaz gelinliği onu tuhaf hissettirmişti.

Gelinliğini görür görmez gözlerindeki yaşa inat güzel dudaklarına tebessüm yayıldı Elif'in.

Semih'in Telli duvaklı gelini oluyordu.

Kim derdi ki inatçı , dediğim dedik küçük yaşta İstanbul'a gitmiş orada mankenlik yapan Elif tekrar doğduğu büyüdüğü topraklara gelip o topraklarda gelin olacağını?

Kim derdi ölesiye direndiği Semih karşısında yenik düşüp sevda ateşine düşeceğini?

Kim derdi ?

Hayat sürprizlerle doluydu belki ama insan kaderini kendi çiziyordu.

Elif'in abisine olan sevgisi onu bu topraklara getirmiş ve kendini bir anda Semih'in çekim alanına hapsetmişti.

Keyfi yerinde , gönlü hoştu.

İlk zamanlardaki düşünceleri bir bir gökyüzüne karışmış bulut olmuş daha sonra içinde Semih'in sevdasını barındıran yağmurlar olarak inmişti Mardin topraklarına.

O yağmurlar kurumuş topraklara can olmuş , solmuş çiçekleri tekrar açtırmış Elif'in kalbine de Semih'in aşkını mıh gibi çakmıştı.

Elif'in kalbindeki güzel duyguları örten önyargı bu yağmurlar sayesinde silinmiş ve o eşsiz hisleri gün yüzüne çıkarmıştı.

Elif yatağından yavaşça kalkıp elindeki günlüğü baş ucunda olan çekmecesine yerleştirmişti her zamanki gibi.

Makyajını bozmamaya dikkat ederek yüzünü silip gelinliğinin yanına doğru atmıştı acelesiz adımlarını.

Bembeyaz gelinliğin karşısına gelince hayran hayran bakmıştı.

Her kızın hayali değil miydi böyle bir gelinlik giymek ya da baba evinden üzerinde gelinlikle çıkmak?

İşte bu hayala sayılı saatler kalmıştı artık.

Eroğlu olmaya , Semih'in karısı , Mardin'in gelin ağası olmaya saatler , dakikalar , saniyeler kalmıştı.

Semih büyük bir keyifle izliyordu konakta olan tatlı telaşı.

Annesi Asmin heyecanlı bir şekilde tüm herşeyi kontrol ediyor , Selma yengesi ise durumunun el verdiği sürece bir elinde elması diğer elinde ise ayakkabıları ile konakta çalışan kızlara yardım ediyordu.