Köprücük kemiğini öpüp uzaklaşırken aramızdaki mesafeyi kapatıp "Şu işin adını koyalım. " dediğinde beni kendine çekmişti.
Bir kaç kelime döküldü dudaklarımdan, öpüşüyle kapandı yaram. Köprücük kemiğinde uyuttu beni, kollarıyla ruhumu saran adam.
...
Bu bölümü yorum yapan, oyunu esirgemeyen ve sınırı doldurmayanlar yüzünden bölüm bekleyenler için atıyorum ; sizi seviyorum ♡
.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
.
"Birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın. Çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir. "
- Paul Auster-
Yunseo
Gözlerimi açtığımda sarsıldığımı hissediyordum. Dağılmış saçlarım yüzümü kapatırken bağlı ellerimle düzeltemediğim için kollarımı devreye sokunca sesim fazla çıktığı için fark edilmiştim. Arabanın içinde olduğumu sonradan fark etmiştim. Hafif yavaşladıktan sonra durmuştu. Emniyet kemerini çözüp elini arkaya uzattığında kendimi geri çekmiştim.
"Namju ben.." dediğinde nereye götürdüğünü ve neyin içinde olduğumu bilmediğim için ağlamaya başlamıştım. Başımı öne eğdiğimde zorla saçlarıma karıştırdığı parmaklarını yüzümden aşağı gezdirmişti. Çenemde duran işaret parmağı ile beni kendine yöneltmişti.
"Neden ağlıyorsun?" dediğinde yavaşça yaklaşmıştım ona. Saçımı okşamasını fırsat bilip arzulayan davranışını fark ettiğimde yüzüne tükürmüştüm. Gözlerini hızla kapatıp dişlerini sıkmıştı. Koluyla yüzünü silerken zorla gülümseyerek
"Neden bu hoşuna gitmiyor muydu?" dediğinde Jungkook'u görür gibi olup tekrar Namju'ya çevrilen yüz arasında gidip geliyordum. Derin bir nefes alıp "Ellerimi çöz." dediğimde "Jimin'i tırmaladın güzelim, seni çözemem." dediğinde gülmüştüm. Bir an hastanede olanları hatırlamaya başlamıştım. "Jimin.." dediğimde histerik şekilde gülmüştüm.
Kahkaha attıktan sonra "Şu s*ktiğimin pezevenki mi?" dediğimde sinirden ağlamaya başlamıştım. Önüne dönüp arabayı çalıştırmaya çalışırken sağ kapının kilitli olmadığını fark etmiştim. Bir an arkasına dönüp gülümseyerek kilite basıp daha sonra kontrol etmişti. "Bir şeyi yapacağın zamanki bakışların hiç değişmemiş biliyor musun?" dediğinde camdan dışarı bakmıştım.
"Namju tam olarak ne istiyorsun?" , "Bana geri dönmeni, eskisi gibi olmayı (bana dönerek) Jungkook'u hayatından çıkarmanı.." dedikten sonra gülmüştü.
"Bizim ilişkimiz uzun süre önce bitti, neden şimdi bu takıntı?" dediğimde hafifçe başını sallamıştı. "Senden iyisini bulamadım." dediğinde kahkaha atmıştım.
