Köprücük kemiğini öpüp uzaklaşırken aramızdaki mesafeyi kapatıp "Şu işin adını koyalım. " dediğinde beni kendine çekmişti.
Bir kaç kelime döküldü dudaklarımdan, öpüşüyle kapandı yaram. Köprücük kemiğinde uyuttu beni, kollarıyla ruhumu saran adam.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bunu kim yapmanı istedi ki senden? Rabitkook olarak kalsaydın!" dediğimde çenesini kasarak
"Rabitkook olarak kalayım! Kabul." dediğinde sinirle birbirimize istemsiz sözler sarf etmiştik. Jimin yanıma gelerek "Katil zate~en. Boş ver." dediğinde Jungkook Jimin'in üzerine doğru koşup onu yere sermişti. Yakasında tutup Jimin'i sarsarken Jimin de altta kalmayıp ona kafa atmıştı. Hemşireler araya girerken Jungkook'un terli ve kızaran yüzüne bakmıştım sadece. Jimin'i tutamayan hemşire yüzünden kolları arkadan bağlı Jungkook kaşının ve dudağının üzerine yumruk yerden ne kadar Jimin'i tutmaya çalışsam da engel olamamıştım. Küfürler bağrışmalar havada uçuşurken Doktor Hoseok Jimin'i yakasında tuttuğu gibi odasına götürmüştü. Bu sefer Jungkook haklıydı,sanırım. Herkes başına toplanmış ona bakarken terlemiş saçlarını savurarak
"Herkes dağılsın!" dediğinde kollarımı bağlayıp yerde oturan ona bakmıştım. Tek ben kaldığımda yüzüme bile bakmadan elinin tersiyle "Git.." demişti. Çenemi sıkmış hala ona bakıyordum. Onu bu şekilde görmek canımı yakıyordu. Ayağa kalkıp işaret parmağıyla koridoru gösterirken gözlerini keskinleştirip bana bakmıştı.
"Odana dön, bu gece bitti her şey." işaret parmağını bana çevirmişti. "Senin yüzünden!" dediğinde dudağı yarık olduğu için sızlanarak elini oraya kapatmıştı. Zorla elini ağzından alarak yarasına bakmaya çalışmıştım. Ne kadar izin vermese de zorla koluna girip pansuman odasına doğru ilerleyip ardından kapıyı kilitlemiştim.
Dolaptan pamuk ve tentürdiyotu aldıktan sonra ılık su ayarlamıştım. O ise halsiz bir şekilde sedyeye uzanmıştı. Gözleri kapalıydı. Yanına oturduğumda tepki vermemişti. Her şeyi yan taraftaki küçük komodine bırakıp ondan habersiz yüzünü izlemiştim. Hala terliyordu. Elimle şakağındaki teri sildiğimde gözünü açmıştı.
"Sadece uyumak istiyorum, beni rahat bırak." dediğinde gözlerini geri kapattığı an daha temizlemediğim yarasını öpmüştüm. Birden gözlerini açıp geri çekilmişti.
"Acıyor mu?" dediğimde "Acı veren şey senin için hiçbir şey olmadığım gerçeği." dediğinde durmuştum.
Seni ilk gördüğümde dedim işte bu
Her şeyi uğruna feda edebilirim
Ben yaklaştım sen uzaklaştın
Hayat böyle miydi hep?
"Babam şöyle der hep; biriyle iyi anlaşıyorsan sevgili olup kaybetme." dediğimde yutkunmuştu.Gözlerini kapatmıştı. Dudaklarına ilk defa bu kadar uzun süre dokunuyordum.
