Kapının bu kadar şiddetli çalmasının üzerine korkarak ilerlerken kapının altından pembe bir zarf atılmıştı. Üzerinde yayındaki kişinin nickname'i yazıyordu. "thegamestarted" sanki bir şekilde oyuna dahil olmamı isteyen biri vardı ya da ben zaten oyuna dahildim, bilmiyordum. Yayını henüz kapatmamıştım. Ve kapatmayı da düşünmüyordum. Çünkü en azından Jungkook'un olayı ile ilgili ise buna tanıklık edecek kişilere ihtiyacım vardı.
thegamestarted : tek başına oku
rabitkook : neyi okusun tek başına
thegamestarted : hafızan yerine gelmiş
eatjin : ben bulgogi yapıyorum yemek isteyen odama gelsin
"Ben geliyorum Jin." diyip yayını kapatmıştım. Jungkook'un hafızasını kaybettiğine kadar hakim biriydi ve bana mektup gönderecek kadar yakın biri.
eatjin okunmamış mesajın var.
rabitkook okunmamış mesajın var.
eatjin : bulgogi falan yok bende ama sen alırsan neden yapmayalım
Mesaja cevap verirken aniden arkamdan biri uzanıp telefonumu aldığında çığlık atmaya başladığımda Jungkookla karşı karşıya kalmıştım ama bilinçsizce ona vuruyordum. O şaşkınlıkla gelen mektubu belimden kazağımın içine sokmuştum. Hızla telefonumu çekerek
"N'apıyosun sen ya?!" diye bağırırken "Neden ilk benim mesajlarımı okumuyorsun?!" diye karşılık vermişti. "Çünkü açım ve Jin'e söz verdim." dediğimde elini beline koyup burnundan soluk alıyordu. "Ne hakla odama bu şekilde gelebilirsin ya?!" dediğimde "Kaç dakikadır zaten balkondayım, fark etmeyen sensin!" dediğinde şaşırmıştım. Kapıyı açtığımda ters ters bana baktıktan sonra kapıdan çıkmıştı.
Çıktığı an kapı tekrar çalmıştı. Açtığımda ise sinirli bir şekilde bana bakıyordu. "Ben de bulgogi yicem!" dediğinde gülmemek için kendimi zor tutmuştum. "Burada bekle." deyip kapıyı kapattıktan sonra mektubu yorganın içine saklamıştım. Cüzdanımı alıp odadan çıkarken kapıyı kapattığımda bir gözüyle odanın içine bakıyordu. Koridorda yürürken Jin'e yemekhaneye gelmesi için mesaj atmıştım.
Yemekhaneye indiğimizde Jungkook iki elini beline yerleştirip sadece bana bakarak Jin'i vücuduyla blokluyordu fakat Jin onun davranışlarını umursamayıp ona yaklaşan taraftı. Cüzdanımı ona versem de kabül etmemişti. Otomata doğru ilerlerken Jungkook birden bana dönerek "Bu kadar erkeği etrafına çekmek için büyü falan mı yapıyorsun?" dediğinde gülmüştüm fakat ciddi ifadesi değişmemişti. Yanından ondan hoşlanan kızlar geçerken birinin elinden içeceğini alıp "Daha sonra öderim." dediğinde kız bundan memnuniyet duyarken diğer kızlar fare gibi cikleyerek bana bakıyordu. Samimiyetsiz şekilde gülümsemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛʜᴇ ʜᴏSᴘɪᴛᴀʟ || ᴊᴊᴋ✔
أدب الهواةKöprücük kemiğini öpüp uzaklaşırken aramızdaki mesafeyi kapatıp "Şu işin adını koyalım. " dediğinde beni kendine çekmişti. Bir kaç kelime döküldü dudaklarımdan, öpüşüyle kapandı yaram. Köprücük kemiğinde uyuttu beni, kollarıyla ruhumu saran adam. ...