₪
"Maskeler gidişime korana duruşuma hasta "
4.56
Gözlerimi açtığımda daha hava aydınlanmamıştı. Ses çıkarmadan yavaşça yatakta diğer tarafa bedenimi taşıyıp aşağı bakmıştım. Jungkook uyuyordu. Sabah olmadan odasına gitmesi gerekiyordu. Çeneme kadar örtülü yorganı koltuk altıma almıştım. Fazla ses çıkarmış olacaktım ki Jungkook sertçe nefesini vermişti. Ona göz ucuyla bakarken
"Ü-üzgünüm.." dediğinde gözlerim açılmıştı. Kabus mu görüyordu?
"Gerçekten üzgünüm.." dediğinde yatakta iki büklüm olup Jungkook'a uzanmıştım. Ne yapacağımı bilemeden parmaklarımı yumuşak saçları arasında gezdirirken nemden terlediğini anlamıştım. Aslında onun yerde uyuması da doğru değildi. Nasıl bu kadar düşüncesiz olmuştum ki?!
"Jungkook.." diye seslendiğimde buruşmuş yüzü düzelmişti. "Jungkook uyan.." dediğimde gözlerini aralamıştı. Sadece bakıyordu ve muhtemelen rüyada olduğunu düşünüyordu.
"Merhaba.." deyip gülümsediğinde ben de ona gülümsemiştim. "Jungkook koltuğa uzan.." dediğimde üzerindeki örtüyü birden toplayıp sırtını duvara vermişti. Başını eğerken derin bir nefes almıştı. Düşündüğünü düşünerek ona tekrar seslenmeyip beklerken birden küçük çaplı horlayınca kikirdemiştim. Yine uyuyakalmıştı. Yataktan yanına inmişti. Önünde çömelmiş şekilde beklerken birden elim kontrolümden çıkıp saçlarına gitmişti. Soft kokusu çevresinde bedenimi sararken parmak uçlarıma değen saç telleri beni başka diyarlara götürebilecek güçteydi. Onun aurası ya çok güçlüydü ya da ben ondan hemen etkilenecek kadar zayıftım. İşaret parmağımla omzuna dokunarak sessizce ona seslenmiştim. Tek tepkisi hıhlamak oluyordu. Derin bir nefes aldıktan sonra
"Ya! Kook! Kalk!" dediğimde birden başını kaldırıp sersemce bana bakmıştı.
"Yunseo odamda ne işin var?" dediğinde gülmüştüm.
"Jungkook burası benim odam. Hadi koltuğa kalk.." deyip yerdeki örtüyü koltuğa sermiştim.
Yastığını almak için döndüğümde Jungkook yatağımdaydı.. Bu çocuk cidden! Hızla yatağa ilerleyip Jungkook'u kolundan çekip kaldırmaya çalışmıştım.
"Jungkook! Ciddi misin ya?" dediğimde kollarımı tutmuştu. Birden kapının kolu oynayınca durmuştum.
"Yunseo.." denildiğinde nefes nefese gitmelerini bekliyordum. Jungkook'un bana bakıp gülümsediğini fark ettiğimde sinirli bakışlarımı ona yöneltmiştim. Yan odadan sesler gelmeye başlamıştı. Hala kaçak Jungkook'u arıyorlardı. Birden kulağıma eğildiğinde kendimi çekmek istesem de izin vermemişti.
"Kraliçe Arı günaydın.." dediğinde bileklerimi parmakları arasından kurtarmaya çalışıyordum. Yüzüme bakarak "Gitsinler gideceğim.." dediğinde durmuştum. Bileklerimi acıtmıştı!
Toparlanıp yanından çekildiğimde onu tekrar itmiştim. Yere tam olarak düşmese de ayakları zeminle sertçe buluştuğundan ses çıkarmıştı. Birden görevliler kapımı çaldığında nedense korkmuştum.
"Yunseo! Odana bakmalıyım.." dediğinde Jungkook'a bakmamla yatağın altına girmişti.
"N'oldu hemşire hanım?" dediğimde "Yunseo dezenfektan makineni kontrol etmeliyim.." dediğinde kesinlikle şüphelenmişti. Yoksa bu saatte bunun için gelmezdi.
"Aaa, tamam, bir dakika toparlanmam gerek.." dediğimde örtüyü yataktan sarkıtıp Jungkook'un görünme ihtimalini en aza indirmeye çalışmıştım. Yatağın altına baktıktan sonra kapıyı açmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴛʜᴇ ʜᴏSᴘɪᴛᴀʟ || ᴊᴊᴋ✔
FanficKöprücük kemiğini öpüp uzaklaşırken aramızdaki mesafeyi kapatıp "Şu işin adını koyalım. " dediğinde beni kendine çekmişti. Bir kaç kelime döküldü dudaklarımdan, öpüşüyle kapandı yaram. Köprücük kemiğinde uyuttu beni, kollarıyla ruhumu saran adam. ...