1.9

1.5K 203 289
                                    

"Kaçırdım şu aklı başımdan , karışan bir sen olsan ruhuma "

 Onun çekim alanı hastanenin de dışındaydı sanki. Birden kolumdan tutmuştu.

"İstemiyorsan bir daha muhattap olmayız.." dediğinde ne diyeceğimi bilememiştim.

"Jungkook ben.." demeye kalmadan cebinden bugün içtiği kolanın daire kısmını çıkarmıştı. Bileğimden parmaklarıma getirdiği eliyle yüzük parmağımı seçip daireyi geçirmişti.

"İstemediğini bunu parmağında görmediğimde anlayacağım. Ağzından reddedilişimi duymaktan daha iyi bu şekilde anlaşmak.." dediğinde elimi bırakıp ters yöne doğru yürümüştü.

Odama girecekken Jimin birden omzumu patpatlamıştı. Ona döndüğümde parmağımdaki halkayı alıp bakmıştı.

"Baya yaratıcı senin tavşan.." dediğinde geri almaya çalışırken gözleri koridora sabitlenmişti.

Ben de elini bırakıp koridora odaklandığımda Jungkook geri dönüyordu. Geri adım atmaya başlayan Jimin , Jungkook adımlarını hızlandırınca durmuştu. Neden onun karşısında böyle dikleniyordu?

Jungkook bana sonra elime bakmıştı. Elini yüzüne götürüp kaşıdıktan sonra

"Sana açık açık sorduğumda gerçeği anlatmalıydın!" dediğinde donup kalsam da susamazdım ; neden altta kalacaktım ki sonuçta haksız yere suçlanıyordum. Jungkook'un kolundan tuttuğumda hızla çekip "Dokunma.." dediğinde Jimin'in elinden halkayı alıp avucuma koymuştum. Jungkook sakinleşmeye çalışıyordu biz de sadece onu izliyorduk. Birden histerik gülerek

"Kızlar uzun erkeklerden hoşlanmaz mı? Bu mu yani?" dediğinde Jimin'i gösterince gözümle onu süzmüştüm. Jimin'in kısa olduğunu daha yeni fark etmiştim. İnsanları böyle yargılaması yanlıştı.

"Kırıcısın Jungkook! Özür diler misin lütfen.. " dediğimde sadece yüzüme bakıp kahkaha atmıştı. Lafını söyleyecekken Jimin göğsünden onu bir adım arkaya itmeye kalktığında Jimin'in kolunu tutmuştum.

"Sen zürafa olabilirsin ama unutma her zaman köpekler sevilir.. Yani tatlı erkekler.." deyip bana dönüp "Değil mi Yunseo?" dediğinde anlam verememiştim. Jimin neden durumu daha da fitilliyordu ki?! Jimin'in kolundan tutup merdivenin oraya çekmiştim.

"Seninle sonra görüşeceğiz!" dediğimde Jungkook beklemeden koridorda ilerlemeye devam etmişti. Ne sinir bozucu tavşansın be! Odama yöneldiğimde koridorda kızların sesini duyunca durmuştum. Ah yine cami duvarına işiyorlar! Siz şimdi görürsünüz diye koridorun ortasına geçip

"Cey-key!" diye seslenince Jungkook hariç yanındaki kızlar bana dönmüştü.  Kafasını arkaya attıktan sonra dönüp bakan Jungkook'un sinirlendiği gayet açıktı. Sorun şu ki kızlarla kalmaya devam etmişti. Onun sevdalısı gibi gözükürken o beni umursamayan birine dönüşmüştü. Önceden verdiğimiz izlenimden sapmıştık. Yanlarından geçerken

"Ayrıldınız mı , aranız mı bozuldu?" diye gelen soruları kulak ardı etmiştim. Kantine oturduğumda elimin kanadığını fark etmiştim; avuç içimi kesen tenekenin acısını bile hissetmemiştim. Ona karşı duygularım olduğunu kendime itiraf etmek zordu. Genellikle zorba tiplerin nasıl kalbe girişi bu kadar kolay oluyordu bilmiyorum.

 Genellikle zorba tiplerin nasıl kalbe girişi bu kadar kolay oluyordu bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ᴛʜᴇ ʜᴏSᴘɪᴛᴀʟ || ᴊᴊᴋ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin