1.5

1.6K 254 354
                                    

"Sabah beşten sonra evden çıkan kimse geri dönmemiştir"

Tekrar oturduğu yere dönüp arkasından ona sarılmıştım. Şaşkınca öne doğru belini düzelttiğinde hafif başını çevirerek

"Ne yapıyorsun?" demişti..

"Sana sarılınca geçer sandım.." demiştim sessizce.

"Anlatmayacak mısın?" dediğimde başını önüne çevirip bana yaslanmıştı. Kollarım uyuşana kadar bekleyecektim.. Onun aurasında kaybolmak huzur vericiydi. 

"Kaçıyorum ben bu gece.." dediğinde hemen geri çekilip koşar adımlarla yanına gitmiştim.

"Ne demek kaçıyorum ben?" yüzüme bakmadığı için çenesinden tutup kendime çevirmiştim. 

"Yunseo.. Halletmem gereken şeyler var.." , "Jungk-" demeye kalmadan telefon çalmıştı. Jungkook'un telefonu mu diye bakınırken kaş göz işaretlerinden benden geldiğini anlamıştım. 

Jimin arıyor..

telefona bakıp ona döndüğümde eğilerek kimin aradığına baktığında telefonu çekmemle alması bir olmuştu. Telefonu almaya çalıştığımda yukarı kaldırıp bana dönmüştü.

"Bana bile telefon numaranı vermedin kraliçe arı..Ciddi misiniz siz?" dediğinde ayağa kalkıp telefonu zorla almışım.

"Sandığın gibi değil.. Telefonum kırıldı sabah, o da yedek olarak verdi.."

"Neden telefoncu mu kalmadı ?" dediğinde Jimin'e söylediklerimi tiyatroluyorduk sanki..

"Gece uyuyakaldım ve sabah kırıldı..Tamam mı? Hepsi bu.." diyerek odama yöneldiğimde 

"O zaman bu gece sen de benimle geliyorsun.." dediğinde durmuştum. 

"O neden?" , "Sana telefon almamız lazım.." gülümseyerek odama girmiştim. 

Hayır kaçsam seninle mi kaçarım? Sana kaçarım.

18.23

Yemek yemeye indiğimde Jungkook her zaman oturduğum masadaydı. Önünden geçerken Jimin sesli bir şekilde arkamdan gelerek beni başka bir masaya yöneltmişti.

"Neden açmadın telefonu?" dediğinde Jungkook'un yüz ifadesine gülümsememek için kendimi  tutarken zoraki Jimin'e odaklanmıştım. 

"Jungkooklaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Jungkooklaydım.. Telefonu gördü." dediğimde dudağını ısırarak "Bir şey dedi mi peki?" dediğinde başımı sallamıştım. Kaçma gibi bir fikri olduğunu söylersem kesinlikle ortadan kaybolduğunda onu da sıkıştırırlardı. 

Masadan kalkarken Jimin yine sesli bağırarak 

"Akşam bize gelsene süt içeriz~!" dediğinde Jungkook'un duymamış olmasını dileyerek koluna vurmuştum. Jimin gülerek snackerslerı alıp odasına çıkmıştı. O gidince tek kaldığımızı fark etmiştim. Sakince odama çıkarken Jungkook kolumdan tutup beni durdurmuştu.

"Ben kaçarsam hemşire seni sıkıştıracaktır." dediğinde masaya oturarak 

"Ne zaman, nerde , nasıl olduğunu bilmediğime göre sana ortaklık etmiş olmam, öyle değil mi?" masadan kalkarken kollarını bağlamıştı.

"Gece birde , balkondan çarşafla aşağı ineceğim.." dediğinde sinirle ona vurmuştum. Ağlamaklı sesle tekrar masaya oturmuştum. 

"Mümkünse başka bir balkondan in! Onu nasıl görmedin ya da sesini nasıl duymadın gibi sorularla sorguya çekilmek istemiyorum.." dediğimde masaya telefonu bırakıp başımı avuçlarım arasına aldığımda birden kırılma sesi duymuştum.

Korkarak başımı kaldırdığımda masada telefon yoktu. Yere bakmaya ise korkuyordum. 

"Jungko~~ok!" diye onu hırpalarken kaçmaya başlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Jungko~~ok!" diye onu hırpalarken kaçmaya başlamıştı. Odaya çıkarken koridorda hemşire koşarak yanımıza gelmişti. 

"Neler oluyor burada?! Yunseo! Jungkook!" dediğinde onu bırakmıştım. Masaya hızla dönüp kırılan telefonu yerden almıştım. Bu telefon benim değildi ki.. Jungkook hala koridordaydı.

"Nereye gidiyorsun?!" diyerek telefonu gösterdiğimde elleri cepte gülerek

"Jimingile süt içmeye.." dediğinde onu kovalamaya devam etmiştim. Odanın önüne geldiğimizde nefes nefese kalmıştık.

Odama girmeden kolumu tutmuştu. 

"Gelirsen sana telefon alacağım..", "Neden bu kadar ısrar ediyorsun?" dediğimde kolumu bırakmıştı. Sanırım bunu yaptığının farkında değildi. 

"Haklısın, odana dön ve kilitle.." dediğinde odama girip kilitlemiştim. Birden kapımı tıklayınca açmıştım.

"Jiminle süt içersen.. " cümleyi tamamlayamamıştı. 

"Ne?" dediğimde sinirle büzdüğü dudakları sonunda konuşmuştu. 

"Seni öperim!" dediğinde kapıyı kapatıp , yaslanmıştım. Saçmalık! Kapıyı tıklatmıştı.

"Yanaktan yani!" , "Yunseo! Şaka yapıyordum.." dediğinde ses vermemiştim. 

Deli çocuk.. 

"Özür dilerim.." 

" 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Sevgili üzümlü kekleer ;

şimdi kitabı beğenip beğenmediğinizi , önerilerinizi yazın lütfen ✨  

ayrıca animelerin olması nasıl etkiliyor bunun hakkındaki fikirlerinizi de merak ediyorum.. 

Sağlıcakla kalın :3



ᴛʜᴇ ʜᴏSᴘɪᴛᴀʟ || ᴊᴊᴋ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin