Selamunaleyküm ballarım.
Bismillahirrahmanirrahim.
Yazardan devam:
"Sizi de insanlaştıran bir melek olaydıda sizde benim gibi dönek olsaydınız keşke. En azından insan olurdunuz. Tabi öyle melek herkese nasip olmaz."
Yağız'ın dudaklarından dökülen sözcüklerle herkes şaşkına dönmüştü. Sanki bir an dünya bile şaşırıp dönmeyi bırakmış gibiydi. Öyleki Yağız bile söylediklerine şaşırıyordu.
Bilinmeyen attığı mesajdan sonra konuşmaya başlayan Yağız'a dikkat kesilmişti. Ama konuşmanın sonuna doğru duyduğu şeyin şokuyla birden kocaman açılmış gözlerini yerden kaldırıp anlık Yağız'a yöneltmişti. Bakışlarını hemen tekrar yere sabitledi.
Yanındaki kankasına kafasını çevirdiğinde onun kulaklık ve telefonuna odaklı olduğunu gördü. Ne Yağız ne o kalabalık umurunda değildi. Kendi dünyasında kaybolmuştu çünkü. Bir oh çekti bilinmeyen. Kankası duysa dırdırından çekilmezdi.
Başlarda akıllı uslu olan kankası sonralarda Zehra ile birlikte yoldan çıkmış Yağız enişte diye dolanmaya başlamıştı ortalarda.
Zehra ise abisinden duyduklarının şokunu atlatır atlatmaz gözleri yenge hanımı bulmuştu. Dudaklarına pis bir sırıtış yerleşmiş halde abisine doğru yürümeye başladı. Ne çok isterdi şimdi yengesinin yanına gidip onunla alay etmeyi. Ama olmazdı işte.
Alper ise 'Ben biliydim böyle olacahını.' Konulu bakışlarını farklı bir köşeden atıyordu.
Çetenin Zehra dışında hiçbir üyesini tanımayan kısmi üye Ali ise en yakından duymuş üzerindeki şoku hâlâ atlatamamıştı.
"Ne saçmalıyorsun sen? Melekmişmiş paşa efendileri aşık mı oldular?"
"Kaan hadi işine bak hadi var git yoluna."
"Gitmezsem nolur?"
"Hiç sorun yok sana bir porsiyon dayak ısmarlarım. Hem sen seversin zaten."
"Vay dayak ısmarlarım falan. Noldu sen imanlıboy değil misin? Demin Melek falan diyodun."
"La havle ve la kuvvet."
Zehra hemen abisinin yanına gitti. Yağız kim yine bunun kuyruğuna bastı diye düşünmekle meşguldü.
"Kaan yine kim nasıl kuyruğuna bastı bilmiyorum ama benimle derdin neyse dökül sonrada işine bak."
"Seninle konuşmak için bir derdimin mi olması lazım süt çocuğu?"
Yağız ve Ali'nin şaşkın bakışları birbirini bulmuştu.
"Süt çocuğu ne be?"
"Abi çok dizi izliyor belli."
"Bir derdin yoksa başka kapıya Kaan hadi yavrum hadi evladım. Oo annesinin kuzusu hadi git hadi, hadi benim süt çocuğum oy oy."
Ali'nin yüzünü şekilden şekle koyarak söylediklerinden sonra Yağız kavga ortamındaki ciddiyet uğruna gülmemek için uğraşırken Kaan ve tayfası yollarını değiştirmişlerdi. Onlar gider gitmez Yağız kahkahayı basarken ne ara yanlarına geldiği bilinmeyen Zehra çoktan gülme krizindeydi.
Ali sonradan dayanamayıp onlarla birlikte gülmeye başladı. Gülüşü en kısa süren Yağız konuşmaya başladı.
"Oğlum bu Kaan her seferinde boşboş bize mi bulaşacak?"
"Napsın işte işi gücü yok zavallının."
"Zehra ben seni evde yeterince görmüyor muyum? Niye burdasın sen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAYDANOZ (Tamamlandı)
Spiritualbilinmeyen: Hayırdır moralin bozuktu. Yağız: Evet. bilinmeyen: Hayırdır? Yağız: Pek takmıyorum ama evdekilere kavga ettim yine. neymiş her şeye maydanoz oluyormuşum. bilinmeyen: Ben maydanozları severim. ●○●○●○●○●○ Bilinmeyenin bilmediğiniz bir se...