MAYDANOZ (Tamamlandı)

Mektup

Selamunaleyküm ballarım.

Bölümü okuyanusta1balik_ , kitapyapragi1205 , aynglryz , 4444rabia4444 , Lladybugmucize12 vee miskiamberim e ithaf ediyorum🌺

Severek okursunuz İnşALLAH💙

Bismillahirrahmanirrahim.

Yazardan devam:

Yağız sınav gününü atlattığından beri hâlâ aynı konuyu düşünerek günlerini geçiriyordu. Sadece o gün Zehra'ların masasında Dildar'ı gördüğünde yine daldığı yerden çıkmıştı ama sonra hemen tekrar döndü dalgın hâline. Aklı annesindeydi, babasındaydı. Bunca zaman neyi yoksa aklı hep ondaydı.

Bugünse bu işi çözmeye niyetliydi. Kalkacaktı ve bu iş bugün çözülecekti. Bu düşüncelerle yatağından kalktı, banyoda işlerini halledip tekrar odasına geldi. Telefonunu eline alıp Ali'ye mesaj yazmaya başladı.

Siz: Günaydın hayırlı sabahlar Ali. Selamunaleyküm.

Ali: Aleykümselam günaydın hayırlı sabahlar. Bu kadar selamlaşma şeyi yazmaya ne gerek vardı? Selamunaleyküm aleykümselam işte olay budur ne uğraştırıyorsun beni?

Siz: He Ali olay budur. Ciddi konuşacağım sus.

Ali: Dinliyorum.

Siz: Bugün babamla konuşacağım.

Ali: Zaten zamanı gelmişti.

Siz: Evet kendi yaptıkları için her hangi bir bahanesinin olduğunu sanmıyorum.

Ali: Bizde biliyoruz muhtemelen anlayamadı. Aslında oda o zamanlar haklı. Resmen konu hakkında cahilsin ve öylece eve geldiğinde karın evde yok. Yüreği buz tutmuş ve bilmeyen bir insandan beklenir.

Siz: Yani bu çocuğunu paramparça etme hakkı verir mi?

Ali: Tabiki vermez.

Siz: Neyse bugün bunları düşünmeyeceğim. Bütün bunlari o zamanlarki bilgisizliğine verip sineye çekeceğim. Çünkü onu artık yanımda istiyorum.

Siz: Belki bencilce.

Ali: Hayır Yağız bencillik falan yok. O oğlunu geri istiyor ve sende ona oğlunu geri vereceksin. Hadi kardeşim gazan mübarek olsun.

Siz: Ali ciddiyet Ali ciddiyet.

Ali: Ne deyim. İyi konuşmalar mı deyim?

Siz: Sus Ali sus.

Ali: O zaman EyvALLAH hadi selametle.

Bu konuşmalardan sonra Yağız telefonunu cebine atıp mutfağa geçti. Mustafa bey ve Zehra kahvaltı hazırlıyorlardı. Yağız sessizce masaya otururken Zehra'da ardı sıra oturdu. Zehra çayları doldururken Mustafa beyde yumurtayı bıraktı. Yağız ağzını açıp açıp kapatıyordu. Sonunda dayanamayıp konuşmaya başladı. Babasına bakıyor ama asla hitap etmiyordu.

"Bugün seninle konuşmak istiyorum. Çok diyordun ya dinle diye dinleyeceğim ama neler söyleyeceğini tahmin edebiliyorum ama bana annemin neden gittiğinide anlatacaksın."