Selamunaleyküm ballarım.
Bismillahirrahmanirrahim.
Yağız'dan devam
Ramazan çok güzel bir şekilde ilerliyordu. İlk günü bir ailenin evine misafirliğe gitmiştik. Ne misafirlikti ama misafirliğe gitmeyide öğrenmiş olmuştum böylece.
Barış ,Barıştı galiba, kendisi benden büyük bir abimiz o kadar çok bakmıştıki bana gerim gerim gerilmiştim.
Sonunda eve geldiğimizde rahat bir nefes alabilmiştim o gün. Sonraki günlerde Zehra ve bay peder birlikte iftar hazırlar olmuşlardı bende sınava çalışıyordum. Konuların büyük bir bölümü toparlanmıştı. Adam akıllı 3 saat çalıştığım konuyu anlayabiliyordum.
Tabi bunda eskiden canım sıkıldığında uyumak yerine alttan alttan hocayı dinlememin etkiside vardır bence.
Mimarlık kazansam yeterdi bana. Onun için çabalıyordum. Sayısal yeteneğimde var yani.
Öhöm öhöm tamam kendimizi çok kaptırmayalım.
Sonunda ayaklarımı yatağımdan çıkarmış sahur için mutfağa gelebilmiştim. Sessiz ilerleyen sahurumuzda pederin sesini birden duymamla irkilmiştim.
"Oruçlar nasıl gidiyor bakalım? Zorlanmıyorsunuz İnşALLAH"
Zehra hiç üstüne alınmadan yemeğini yemeye devam ediyordu. Tabi alınmaz, sonuçta ikimizde burda muhattabın ben olduğumu biliyoruz. Ama bende cevap vermedim.
Ekmeğe uzanmak için kafamı kaldırınca yine bay pederin üzüntülü bakışlarıyla karşılaşarak kafamı eğmiştim. Bilinmeyenin mesajı gözlerimin önünde belirdi sonra.
'Merhamet etmeyene merhamet edilmez.'
Yapamıyordum. Beceremiyorum olmuyor. Merhamet edip cevap veremiyorum işte. Ah be adam pişman olacak şimdiyi mi buldun? Seneler sonra. Gerçi senelerdir pişmansın sadece ben şimdi görebildim.
Sahur benim için bitmiş suyumu içip kalkmıştım. Mutfak kapısının önünde dururken içimden gelen sesi mânâsızca dinledim.
Merhamet etmem gerekti çünkü.
"ALLAH kabul etsin."
Sonra dönüp odama gelmiş, namazımı kılıp yatağıma girmiştim yine. Sonra telefonuma mesaj gelince hemen elime aldım.
Ali: Selamunaleyküm Yağız, napıyorsun?
Yağız: Aleykümselam bro. Sahur bitti uyuyacağım, sen napıyorsun?
Ali: Ben bir şey yapamıyorum.
Yağız: Ha? Oğlum derdin ne senin.
Ali: Derdim dertsizlik abi. Bak millet her tarafta birbirine gönderme yapıyor. Ben daha bi level atlayıp hayatıma bir renk getiremedim.
Ali: Niye kimse bana ihanet etmedi, niye sırtımda hiç yara izi yok oğlum?
Yağız: Abi ALLAH başka dert vermesin. Yat uyu.
Ali: Ben burda ciddisiz bir şey mi anlatıyorum Yağız? Ne bu uyumalar?
Yağız: Cık tövbe. Ben hayatımda daha önemli bir şey duymadım.
Ali: Ha ha sen soruma cevap ver.
Yağız: Ali kardeşim sen bugün ders çalıştın mı?
Ali: Sorma bir ton çalıştım.
Yağız: Hah sorun çözüldü. Beynin yanmış senin. Hadi git yat uyu sen beynin toparlansın sabah konuşalım. ALLAH rahatlık versin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAYDANOZ (Tamamlandı)
Espiritualbilinmeyen: Hayırdır moralin bozuktu. Yağız: Evet. bilinmeyen: Hayırdır? Yağız: Pek takmıyorum ama evdekilere kavga ettim yine. neymiş her şeye maydanoz oluyormuşum. bilinmeyen: Ben maydanozları severim. ●○●○●○●○●○ Bilinmeyenin bilmediğiniz bir se...