Sual: Hz. Muhammed'in (s.a.v) Kur'an-ı Kerim'i önceki ilahi kitaplar olan Tevrat ve İncil'den kopya çekerek yazdığını dile getirenlere ne denir?
El-Cevap: Sümme haşa!!! Kur'an-ı Kerim kesinlikle beşerin yazabileceği bir kitap değildir. Bunun için Kur'an'daki sayısal mucizelere, kelimelerin uyum içerisinde kullanılmasına, şiir ve edebiyatta en ehil müşrik kimselerin dâhi Kur'an ayetinin bir tanesinin dâhi benzerini getirememesi çeşitli risaleler ve kitaplar hâlinde âlimlerce toplanıp ilim öğrenmek isteyene sunulmuştur.
Ve unutulmasın ki Kur'an-ı Kerim içerisinde Hz. Peygamber'in(s.a.v) ikaz edildiği 13 ayet-i kerime mevcuttur.
İllâ bu hususta bir tavsiye isteyene Risale-i Nur'dan 25. Söz'ü okuyabilirler. Her bir iftirayı çürütüp elmastan sütunlar kurarak bir kale gibi Kur'an-ı Kerim'in ilahi bir kaynak olduğunu izah etmektedir Bediüzzaman Said Nursi. ALLAH (C.C) ondan razı olsun.
Bundan sonraki meseleye gelecek olur isek; Kur'an önceki ilahi kitapları taklid etmeyip, tasdik ve tekzip etmektedir. Bunu anlamak için sorunun iddiasının tersine bir perspektif ile bakmak gerektiğinin de farkındayım. Fakat önceki kitaplarda Resulullah'ın(s.a.v) geleceği bildirilip, kişiliği görünüşü hakkında çeşitli onlarca malumat varken bu perspektifi kabul etmek daha akla yatkın bir delil olarak görülmektedir.
Sualin iddiasında geçenlere itiraz edilecek birkaç husus mevcuttur. Bunları teker teker saymak ve iç maddeler olarak sınıflandırmak akıllardaki şüpheleri ve vehimleri izale eder diye umut ediyorum:
■ Öncelikle Hz. Muhammed (s.a.v) ümmi bir peygamberdir. Okuma yazması yoktur. Sakalındaki beyaz telleri dâhi sayan ve kaydeden sahabelerin ise O'nun (s.a.v) herhangi bir kitabı okuduğu, bir âlimden ders almadığı hususunda hiçbir malumat bulunmamaktadır.
■ Müşrikler arasında dâhi "Emin" olarak bilinen, dürüstlüğü ve güvenirliğinden düşmanları dâhi şüphe etmeyen bir şahıs iken, gidip de kendisine kitap indirildiğini yalan olarak deyip de Yaratıcı'ya (C.C) yalan söyleyecek asla olamaz. Sümme haşa! Bu akla muhal bir iştir; kula yalan demekten çekinen, Yaradan'dan (C.C) elbette ki çekinir.
■ Yaratıcı(C.C) kendisi üzerine böyle bir yalan ve iftirayı asla kabul etmez ve kim demiş ise foyasını ortaya çıkarır ve cezasını verir. Kaldı ki O'nun (s.a.v) zamanında yalancılık ile peygamber olduğunu iddia eden birisi savaşta öldürülmüştür ve ilahi cezasını bu cihanda çekmiş olup ahiret için beklemektedir. Halbuki Resulullah(s.a.v) savaşta değil de evinde, eşinin dizleri dibinde saadet içerisinde gözlerini yummuş ve ahirete intikal etmişti.
■ Başta denildiği gibi Kur'an'da bahsi geçen kıssalar asla direkt olarak önceki ilahi kitaplardan kopyala yapıştır alınmış değildir. Hatta tahrip edilen ve yalanlar uydurulan yerler Kur'an'da bizzat tekzip edilmiştir.
▪ Bu hususta düşünmekte fayda var ki; sümme haşa yalan uyduran ve kitap indirildiğini dile getiren bir kimse neden nefsani gayesi için kıssa yazadursun? Böyle bir iftira akıl kârı değildir.
▪ Nebi kıssaları aynen alınsa idi Hıristiyan ve Yahudi kavimler ile inanç dostluğu kurulabilecek iken daha İslamiyet'in ilk yıllarında çeşitli kıssaların ve bilgilerin tekzibi yapılarak neden düşman edinilsin? Demek ki işin içinde bir vahiy ve uygulamaya dair ilahi bir emir mevcuttur.
▪ Madem tekzip edildi ve bu herkese bildirildi ve bununla beraber Yahudiler ve Hıristiyan âlimler de haberdar oldu, Resulullah(s.a.v) ile görüşmeler oldu da, neden birisi çıkıp "Sen yalan söylüyorsun, kitapta yazıldığı gibidir," diyen olmadı, hem Ashab tarafından hem de Ehl-i Kitap tarafından bir şahit dâhi bulunamadı!?
▪ Hatta Peygamberimiz'in (s.a.v) bazı Yahudi âlimler ile Tevrat hakkında yaptığı konuşmalar da Tevrat'ta olup da din adamları tarafından halka arz edilmeyen bilgi ve usulleri Resulullah(s.a.v) tekzip etmiş ve saklı olanları açığa çıkarmış, mahcup olan Yahudi âlimler de kabul etmişlerdir.
■ Günümüz ateistlerin dediğini ne o zamanın ehl-i kitabı âlim zatlar demiştir, nede günümüzdeki ehil olan din adamları. Demeleri için de hiçbir dayanak yoktur. İşin içinde bir tekzip mevcut ise buna kopyalama denilemez!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sual & El-Cevap
EspiritualSoruların cirit attığı bir asırda yaşıyoruz. Lâkin öncekilerin verdiği cevapları bulma gayretinde bulunmuyoruz. Tembellik hastalığı, kibir ve gurur mikrobu, tahlillerde çıkan okuma düzeyindeki düşüklük sebebiyle oturduğumuz yerde imanımızın kıvranma...