16.BÖLÜM

3.7K 192 66
                                    

Herkese merhaba canlarımm. Nasılsınız?

Şükür sınavımı atlattım, nasıl atlattığımı sormayın bende bilmiyorum ndjdjdjdnd

Ama ben bugün gördüğüm şey ile o kadar mutlu oldum ki... Kitabımız 6 bin okunmaya ulaşmış. Size ne kadar teşekkür etsem az. İyi ki varsınız.

Sizlere beklemenize değecek upuzun bir bölüm ile geldim.

Keyifli okumalar

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım

~~Aklıma düşüyor yüzün gülümser gibi ayrılışınArtık sayılı zaman değil müebbet yalnızlığım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~
Aklıma düşüyor yüzün gülümser gibi ayrılışın
Artık sayılı zaman değil müebbet yalnızlığım

~~

Berkan'dan;

Hayat mucizelere gebe, dedikleri şey bu olsa gerekti. Çok değil, bir kaç yıl önce sevdiğimi söylesem yüzüme bakyamacak dediğim kız şimdi nişanlımdı. Tabi babası fazla uzatmazsa da karım olacaktı...

Yanımda ki koltukta duran gül buketine gözlerim takıldığın da derince gülümsedim. Sabah saat 8'di ve ben bu çiçekleri bulabilmek için her yeri gezmiştim. En sonun da sokakta gördüğüm çiçekçi teyzeden almış ve sevdiğim kadını nöbetten almaya gidiyordum.

Elimden geldiğince tek başına gitmesine izin vermiyordum. Samsun bu konuda çok tehlikeli bir şehirdi. Herhangi biri hiç korkmadan sokağın ortasında birini bıçaklamaktan çekinmezdi. O yüzden elimden geldiğince Maze'min yanında oluyordum.

Hastaneye geldiğim de derin bir nefes alıp arabayı bahçeye park ettim, yanda ki gül buketini elime alıp arabadan indiğim de karşıdan gelen sevdiğime baktım.

Tam zamanında gelmiştim.

Ben ona doğru yürürken bir anda gözlerimin önün de yere düşmesi ile elimde ki çiçek yere düşerken vakit kaybetmeden koşarak Maze'nin yanına geldim. Kafasını dizlerime koyup ellerim ile buz gibi olan yüzünü tutup ayıltmaya çalıştım. Ama olmuyordu...

Uyanmıyordu ay yüzlüm. Açmıyordu güzel gözlerini.

Yanımıza doktorların ve hemşirelerin gelmesi ile birlikte Maze'yi kucağıma aldığım gibi müşahede odasına getirdim. Hemşireler beni çıkarmaya çalışırken daha fazla zorluk çıkartmadan yalpalayarak odadan çıktım. Odanın karşısında ki sandalyelere geçip oturduğum da kafamı ellerimin arasına alıp dirseklerimi dizlerime yasladım. Bir süre sonra yan taraftan gelen ses ile kafamı kaldırıp oraya baktım. Selen koşarak buraya doğru geliyordu.

Yanımda durup ellerini dizlerine yaslayıp derin derin nefesler almaya başladı. "Enişte, ne oldu ya?"

Derince oflayıp sabahtan olanları anlatmaya başladım. Bitirdiğim de zoraki gülümseyip "Aman bilmiyor musun Maze'yi enişte. Kesin yine yemek yememiştir bayılıp kalmıştır. Merak etme ben bir bakıp geleyim sana haber veririm." Diyerek müşahede odasına girdi.

SENİ KALBİMDE SAKLADIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin