Küslük~Röportaj (1)

3.4K 50 29
                                    

Barış ve Dicle'nin tartışmasının üstünden yaklaşık bir hafta geçmişti ne üstüne konuşmuşlar ne karşılaşmışlardı. İkisi de anın öfkesine kendilerini bırakmışlardı. Şimdiyse ikisi de bir süre yalnız kalmanın kendilerine iyi geleceğini, bir süre buna ihtiyaçları olduğunu düşünüyorlardı ama çok yanılıyorlar ikisi de çok iyi biliyor ki onların ruhları birbirleriyle tamamlanıyor. Değil bir hafta görüşmemek iki gün bile birbirlerini görmeseler ruhsuzlaşıyorlardı. Ama ikisi de çok yorulmuştu bir tartışmayı daha kaldıracak güçleri yoktu.

Meral: Dicle yeter ama artık. Bir haftadır renksiz giyiniyorsun saçın başın darmadağın makyaj zaten yapmıyorsun.

Dicle: Meral sebebini gayet iyi biliyorsun gelmesen mi üstüme.

Meral: Hayatım biliyorum ama ne kadar daha böyle devam edecek. Hadi kahvaltın da bitmiş zaten, ajansa geçmene de bir saat var. Geç odana süslen, takılarını tak takıştır, makyajını yap, o dağınık topuzundan yap bir de sana çok yakışıyor.

Dicle: Meral gerçekten süslemeye halim yok.

Meral: İyi gelecek diyorum Dicle. Sen bana güvensene baktın iyi hissetmiyorsun yarın ruhsuz renksiz haline dönersin hadi canım.

Meralle tartışmanın süslenmekten daha yorucu olduğunu anlayınca Dicle konuşmayı uzatmayıp odasına gitti. Ceyda Hanım'la uğraşmamak için renkli giyinmedi ama tabi bir de renkli giyin diye tutturan Meral vardı. Merale laf vermemek için ağır bir makyaj yaptı. Rujunu renksiz tutup gözlerinin içine kalem çekti, üstüne beyaz bir gömlek ve siyah eteğini giydi takılarını unutmadı tabi, annesinin verdiği inci küpeleri ve küpelerle takım kolyesini taktı. Saçını da Meral'in dediği gibi topuz yaptı ve hazırdı. Ajansa gitmek için yola çıktı.

Feris: Dicle hemen çıkıyoruz Barış'ın setine gidiyoruz bir süredir uğramıyoruz diye Celal Bey imalarda bulundu yine klasik. Neymiş Barış'a yeterince ilgi göstermiyormuşum haha alem bu adam, delirtecek bir gün beni.

Dicle kendini Barış'la karşılaşmaya hiç hazır hissetmiyordu. Üstelik şimdi onun ayağına gidiyormuş gibi olacaktı.

Dicle: Feris Hanım ama benim burada kalmam lazım malum Ceyda Hanım azarlıyor sonra beni hem benim bazı görüşmelerim vardı bugün.

Feris: Beni hiç ilgilendirmez biliyor musun ? Git konuş Ceyda'yla Feris Hanım asistanı olarak beni de yanında istiyormuş de bir itirazı varsa gelsin yanıma. Görüşmelerini de ertele, ertelenmeyecek gibi olanlara da online katılırsın Barış'ın karavanından. Of Dicle ayrıca çözüm bulmak benim işim mi ? Kaç kere dedim sana sorun değil çözüm getir diye. Bir de menajer olacaksın.

Dicle: Pardon Feris Hanım haklısınız ben Ceyda Hanımla konuşup hemen geliyorum.

Feris: Tamam Dicle çabuk ol bekliyorum seni, geç kalmayalım.

Dicle: Tabi Feris Hanım hemen geliyorum.

Ceyda her zamanki gibi odasında dizi izlerken Dicle kapıyı tıklatıp içeri girer.

Dicle: Ceyda Hanım, ben bitin gün ajansta olmayacağım da size haber vermek istedim. Feris Hanımla Barış Havas'ın setine gideceğiz Celal Bey rica etmiş.

Ceyda: A aa şaşırtıyorsun beni Dicle !

Dicle başına gelecekleri az çok bile bile yine de sordu.

Dicle: Anlamadım ?

Ceyda: Şaşırmadım tatlım. Barış'ı diyorum. Ne zaman "sevgilim" ' den "Barış Havas" 'a geçti. Böyle söyleyince daha mı havalı oluyor ha tatlım ? Yanlış anlama Dicle'ciğim merakımdan soruyorum.

DicBar SenaryolarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin