Bücür Bakıcı

Bücür Bakıcı Bölüm 12

Bücür Bakıcı Bölüm 12

Bir hafta geçmişti.Tam olarak o gece ki acınası halimin üzerinden tam olarak bir hafta geçmişti.Jongin bana,bilemediğim bir sebepten dolayı daha bir meafeliydi. Ama ahmak herif hala aynıydı. İşin garip kısmı bendim. Hani bir idolünüz vardır. Onu ilk gördüğünüz de hoşlaısınız. Heh işte öyleydi benim ki de. İdolünüzü tanıdıkça aşık olursunuz değil mi?

Onun yaptığı herşey sizi etkiler.

Onu korursunuz.

Ona ulaşmanız imkansızdır lakin onu seversiniz.

Gülüşüne bağımlısınızdır.

O acı çekince sizde acı çekersiniz.

Benim için de böyleydi. Bağlanıyordum ona ne kadar yanlış olsa da. Mutluydum aslında. O benen hoşlanmıyordu. Onun hayatından çıkınca beni asla özlemeyecekti.Ya da yokluğumu hissetmeyecekti.Belki adımı bile hatırlamayacaktı. Kendine uygun bir eş bulacaktı ve mutlu olacaktı.Onun için kesinlikle böyle olmalıydı.  Eğer onu bırakırsam acı çekecektim belki de. Ama önemli olan onun mutlu olmasıydı. Eğer o acı çekerse ben daha çok mahvolurdum. Ondan beim olmasını istemem acımasızlık olurdu.

Kıyamazdım ki ben ona. Ne kadar kızsam bile onun incinmesine dayanamazdım.

Düşüncelerim beni boğuyordu. Çığlık atmak istiyordum.Çok zordu cidden.

Her şeyi bir kenera attım. Jongin'le geçirebileceğim zamanları böyle zehir edemezdim. Kendime işkence etmiş oludum. Yazık bana.*Nurella'ya bağladı evet.*

Bugün pazardı.Saat 12.30 civarıydı. Jongin hala uyuyordu. Gece yatmak bilmez sabah uyanmak bilmez. Tanrı'm bu çocuk tam bir baş belası. Jongin'e saydırmalarımı bir köşeye atıp rahat ve konforlu koltuktan kalkıp mutfağa gittim.Daha sonra orta boyda lakin kollarımı dolayabilceğm bir kaseye çerez ve cips doldurdum.Ardından büyük bir bardağa kola doldurdum. Salona doğru ilerlerken Jongin'in kapısının açıldını duydum.Pek umursamadan  o çok sevdiğim rahat ve konforlu koltuka ayaklarımı süreye süreye gidip otudum. Kumandayı elime alıp en sevdiğim yarışma programı olan "O Ses Kore"yi açtım. Genelde  cuöartesi günleri çıkardı fakat bu moron cumartesi akşamları  playstation oynadığı için izleyemiyordum.Şanslıydım ki pazar sabahları tekrarı yayınlanıyordu. Tanrı beni seviyor! Kesinlikle seviyor!

Jongin'in merdivenden indiğini işittim. Yine de pek sikime taktığım söylenemezdi.Mükemmel bir bakıcıyım değil mi? Ah evet biliyorum.

Yanıma geldi ve yayıldığım koltuktan birazcık beni ittirip yanıma sığıştı.Bacaklarını da önde ki küçük masaya uzattı. Sıkıca sarıldığım orta boylu kasemden bi kaç cips alıp tıkıştıdı ve elimdeki kolayı alıp için elime geri verdi.

"Yah seni esmer kas tulumu.Git kendine alsana. Benden otlanmayı kes!" sitemle laf söylemeye başladım.

"Çok dırdır yapıyorsun Baykuş surat. Hem bakıcım sen değil misin? Git bana yenilerini getir." hem benim yiyeceklerimi yiyor bir yandan da o çok sevdiğim programımı izliyordu.