Bücür Bakıcı

Bücür Bakıcı Bölüm 17

Bücür Bakıcı Bölüm 17

"Ya ne öküz bir şeysin sen be." diye tısladım. Aptalca sırıtarak öpücük attı. Kusarmış gibi yaptım. Çaktırmadan da gülmeyi ihmal etmedim.

Beni öpmüştü evet.

Ona karşılık vermiştim evet.

Ama bu kadardı işte. Çok geçmeden üstümden kalkarak 'Ben acıktım.' diyerek mutfağa gitti. Utanmıştır belki diye düşünmeyin sakın. Bana yaklaştığında ritimi hızlanmıştı. Ama öpmeye başlayınca normal sıradan bir öküzün kalbi gibi atmaya devam etti. Öptükten sonra da hiçbirşey olmamış gibi yemek hazırlattı beyefendi. Zaten bu katıksız odundan ne beklenirdi ki? O gittikten sonra şaşkındım ben tabi olum. Bu götelek ilk öpücüğümü almıştı. Daha sonra da önemsememişti. Bende sinirden yemek hazırlarlamak için almaya çalıştığım -tabi en üstte olduğu için boyum yetişmemişti. Kısa olan ben değilim. Dikkatinizi çekerim en üstteydi tavalar.- bir andan üstüme düşüverdiler işte.

Jongin domuzu ise şuan canımı yaka yaka masaj yapıyordu. Bu hoşuma gitsede adam resmen stres atmak için omuzlarımı tırnaklıyordu be.

"İyilik yap denize at demişler. Sana iyilikte yaramıyor. Nankör köpek." diye söylendi ve yanıma oturdu.

Ne kadar odun biri olursa olsun harikaydı işte. Tabi bunu ona hayatta söylemezdim. Daha sonra egosundan geçilmezdi öküzün. Zaten etrafta ben harikayım diye dolaşıyordu. Daha fazlasını da cekemezdim açıkçası.

Ama mükemmel hissetmiştim. O kadar yumuşak ve özenle öpmüştü ki huzuru bulduğumu düşünmüştüm o an işte. Yıllarca o dudaklarının tadına bakarak geçirmek isterdim. Adam kusursuzluk fışkırıyordu be. Tabi kişiliğini saymayın. Beni öyle bir şekilde bırakması kalbimi gerçekten kırmıştı.

Kalbim kırılmıştı.

Ona karşılık verdiğim için onurum yerle bir olmuştu.

Ona olan nefretimin kat sayısı artarken aşık oluşum hızlanıyordu.

Zordu işte ya.

O belki onlarca kızlarla erkekle yatmış olabilirdi. Düz olan erkekleri bile bastan çıkarıcak bir güzelliği vardı. Ama benim için bir ilkti. İlk öpücüktü.

Yanımda fazla oturmadan kalktı ve paytak paytak yürümeye başladı. Tam merdivenlerden çıkıp odasına çıkacakken birinci basamağı görmeyerek ikinciye bastı ve ayağı kayınca otomatikman yere kapaklandı. Başta endiselensem de onun sesli küfürlerini duyunca rahatlamıştım.

Kahkaha atarak gülmeye başladım onun bu haline.

"Eeeee Jongin efendi. Gün gelir devran döner. Horoz domalır tavuk gömer. Şimdi sana masaj yapma sırası bende." bunları söylerken bile gülmeye devam ediyordum.