Bücür Bakıcı Bölüm 28

2K 166 14
                                    

Bücür Bakıcı Bölüm 28

"Benim için çıldıran çok kişi var. Ama ben senden hoşlanıyorum."

**

Duygular bana hep anlamsız gelmiştir. Duygular,aşk, mutluluk..

Hepsi acizlikti. Hepsi zayıflık.

Ve ben hicbir zaman zayıf biri olmamıştım. Ya şuan ki halim neydi? Ne zamandan beni bu kadar acizdim ben ha?

Neden bana doğru gelen esmer güzelliği arzuluyordum?

Onu seviyordum ama arzulamak?

Gözlerini açlıkla doğrultmuş bana bakıyordu. Eh bende pek farklı sayılmazdım. Elinde bana ait olan mavi havlu vardı. Kapının pervazına havluyu firlattı ve bir iki adımla kabinin yanına geldi. Kabinden sadece kafamı çıkartmıştım ve yüzümün kızardığını hissediyordum.

Kalbim uzun zaman sonra ilk kez böyle heyecanla çarpıyordu. Bu hisse yabancıydım ben.

Daha önce aşık olmamıştım. Daha önce hiç bu kadar birini arzulamamıştım. Ona karşı koymak imkânsızdı.

Yüzümü ellerinin arasına aldı. Bana çok yakındı ve boynum bulunduğum pozisyon yüzünden ağrımaya başlamıştı.

Alnıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Çok güzelsin," diye fısıldadı. "Çok güzelsin."

Gözlerimi hafifçe kapattım. Ellerimle kabinin kapısını sıkıyordum. Parmakları yavaşça omzuma kaydı ve dokunmaya başladı. Hafif ve yumuşak dokunuşlarla.

Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Öpmüyordu. Ama geri de çekilmiyordu. Bu hissi seviyordum işte. Onu hissetmeyi seviyordum. Onu seviyordum.

Ani bir hareketle kafasını geri çekti. Sanki suç işlemiş gibi üzgün ve çaresiz bir ifadeyle bana bakıyordu. Korkuyordu.

Onu kabul etmemem düşüncesi onu korkutuyordu.

"B-ben ö-özür dilerim! Hızlı ilerlemek istemiyorum." diye açıklama yapmaya çalıştı. Neyi vardı böyle? Benim Jongin'im ibneydi. Böyle olması garipti.

"Sadece duvarlarını yıkmayı istedim. Benim ol istedim. Benim.." fısıldayarak dökülmüştü dudaklarından kelimeler. "Ben istiyorum ki.. En büyük kavgalar dudaklarımızın arasında olsun. Seni hissetmek ve aşkı yaşamak istiyorum. Aşk bana çok uzak bir duygu Soo. Seninle beraberken o kadar da uzak gelmiyor. Benden uzaklaşma. Cehennem sen değilsin. Karanlık sen değilsin. Benim aydınlığımsın. Hayatımı kurtaran meleksin. Kendini bana ver. Benim ol. Sadece benim.. Başın göğsümde,elin boynumda, kalbin kalbimde olsun istiyorum. Lütfen.. Beni bırakma."

Utançla kafasını öne eğip geri çekildi. Daha sonra kafama havluyu koyup hemen banyoyu terk etti. Bana karşı yoğun suçluluk duygusu onu bitiriyordu. Bunu biliyordum. Kıyamıyordum ki!

Kısa bir kurulanma işleminden sonra odama gidip üstümü giyindim. Gri bir eşofman ve salaş beyaz tişört benim için yeterliydi. Tahatt olmayı seviyorum. Kıyafetleri giyince hissettiğim serinliği seviyordum. Uzun bir süre oylandıktan sonra yavaş adımlarla odamı terk edip salona doğru yöneldim. Salona girdiğimde Jongin'in tekli koltuğa oturmuş büyük camdan duvarın ardını izlediğini gördüm. Dalgın bir şekilde izliyordu. Düşüncelerle boğuştuğum zamanlar bende böyle boş bakardım.

İkili koltuğa yayıldığım zaman saçımdan damlayan ufak damla ürpermemi sağlamıştı. Önemsemedim.

"Kaza yaptıktan sonra sürekli yetimhaneye giderdim." kuru ve kısık bir sesle konuşmaya başladı Jongin. Uzun süredir konuşmadığı için sesi hafif çatlıyordu.

Bücür BakıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin